Günlük güneşlik dünyada aşka inanırdım mesela. Duygularıma ters düşmez mantık diye diretmezdim. Daha çok yanılma hakkı verirdim bana. Kendimi bulmadan kanatlarım altına ısıtacak, bakıp büyütecek sorumluklar almazdım. Belki o zaman daha iyi korur kollardım, kendimi, evladımı, hayatımı. Ama bir yandan da hayatımın mucizesi sahip olduklarımsa ve onlara önceki yoldan gidip kavuştuysam bir başka yolun sonunda bunlara sahip olamayacaksam bunu sorgulamak anlamsızlaşıyor.