
Seni özlemişim. Hasret ne bitmez bir duyguymuş. Ama neyse ki etkinlikler ve dernekler var.
Şubat Tatili sebebiyle düzenlenen Kitap Sokağı etkinliklerine bu sefer Basın Mensupları Derneği'nin davetlisi olarak katılıyorum.
Karşıyaka Bostanlı #mavişehirde Mavibahçe AVM de 31 Ocak 2025 Cuma günü sabah 11:00’den gece 22:00’ye kadar AVM İÇİ C BLOK İZMİR BASIN MENSUPLARI DERNEĞİ STANDINDA kitaplarımı imzalayacağım.
Dipsiz Göl ve Çam Ağacının Gölgesinde Mavibahçe AVM Kitap Sokağında sizleri görmekten mutluluk duyarım.
Yıllar önce çalışma odamda perde ve halıda İstanbul esintileri seçmiş duvarlarda kullandığım tablolarla İstanbul aşkımı Ankara’ya taşımıştım.
İlk kitabımın başında da her daim İzmir’i özleyen Ankara’da yaşayan İstanbul’a aşık diye bahsetmiştim kendimden.
İstanbul aşkım baki ama İstanbul narsist bir sevgili gibi kısa zamanda yükseltiyor insanı. Başını döndürüyor ama sonra eziyet üzerine eziyetle bekletiyor. Duruyor bekliyorsun, bekliyorsun ve bekliyorsun. Beklerken beziyor ve soğuyorsun. Ankara’nın tahmin edilebilirliğini, İzmir’in en fazla yarım saatte vaad ettiği maviliklerini hatırlıyorsun. Varsın köprüsü de olmasın. Hayat kısa değmez İstanbul’da yaşamaya diyor ve tabelanın şehirden çıktığını gösterdiği noktada sen sağ ben selamet diye iç geçiriyorsun. Geride kalanlara sabırlar dileyerek.
Bir haftalık İstanbul konukluğumda şehre iki kez girdim birinde üç birinde dört saatte eve dönemedim.
Ve anladım ki Tüyap’a gelen dostlar ne kadar da değerli bir hediye vermiş bana. En kalbi muhabbetlerimle hepsini tekrar kucaklıyorum.
Tüyap’a sadece yazarlar için gelindiğini de gördüm. Şehrin öteki ucuna kitap almak niyetiyle gelinmezdi. Zaten hiç bir yerde indirim yoktu. Çocuk kitapları, test kitapları ve popüler ünlülerin yayınevlerinin teklifiyle yazdığı stantlarla promosyon ürünü veren yerler doluydu.
Bana da bu seferki İstanbul ziyaretimden kalan dostlarımı görmenin mutluluğu oldu. Birini tam otuz birini yirmi dört üçünü on yıldır görmemiştim. İkisi İstanbul dışından gelmişti. İnternet ne güzel bir imkan ki bizi buluşturdu. On iki tanesi de editörüm dahil zoom üzerinden tanıdığım dostlardı. Artık gıyaben değil vicahen de tanışıyoruz.
Gelen, gelemeyen, arayan, yazarına ve eserine sahip çıkan tüm dostlara ve Yazarlar Şairler Dayanışma Derneğine (YAZŞADER) tekrar teşekkür ediyorum iyi ki varsınız. ❤💐🙏🧿🍀🪬📚🎈🙏❤🎊☀🎉😍😎
11/11/2024 #handankılıc #handankılıc #handankilickitaplari
Merhaba,
Dipsiz Göl'ün ilk etkinliği memleketimde gerçekleşti. Gelen, arayan, destek olan tüm dostlara çok teşekkür ediyorum.
Instagram sayfamdan sabitlenen hikayeler ve reelsler arasından detaylara ulaşabilirsiniz.
Yeni fuarlarda, kitap günlerinde görüşmek üzere. Okurla yüz yüze olmak da ayrı güzel.
Handan Kılıç: “Bir ülkede kadınların kızların, çocukların, hayvanların güvenliği yokken sadece kadınlar değil kimse mutlu olamaz”
Söyleşi: Ahmet Karadağ
Handan Kılıç’la bir yazar söyleşisinde tanışmış, ancak uzun yıllardır yazan birinin yazdıklarından habersiz olduğumdan dolayı mahcup olmuştum. Bu nedenle yazar kimliği yanında hukukçu kimliği de olan Handan Kılıç’ın geçtiğimiz ay çıkan ikinci romanı Dipsiz Göl’ü vakit kaybetmeden okudum ve gerçekten geç okuduğum için üzüldüm. Kendisini, yazın dünyasını ve yazma süreçlerini daha iyi tanıma adına bir söyleşi yapmanın önce kendim sonra da okurları ve onu tanımayan diğer okurlar için iyi olacağını düşündüm. Bir söyleşi yapalım teklifimi kendisine ilettiğimde de kabul etmesi beni sevindirdi. Sonuçta aşağıdaki söyleşi ortaya çıktı.
Handan Hanım, yazar kimliğiniz yanında hukukçu kimliğiniz de var. Farklı birkaç söyleşinizde de okuduğum kadarıyla aslında yazarlığınız hukukçuluğunuzdan önce gelmekteymiş. Çok küçük yaşlarda yazıya yönelmişsiniz. Mühendis bir babanın kızı, kardeşlerinin tamamı sayısalcı olan birisi için hem yazma eylemini hem hukukçuluğunuzu düşündüğümüzde sosyal bilimlere ve sanata yönelmeniz aile geleneğinizden sapma gibi görünüyor. Hem sizi daha iyi tanıma hem de yazma süreçlerinizi anlama adına biraz kendinizden bahseder misiniz?
Merhaba Ahmet Bey. Öncelikle bu söyleşi için teşekkür ediyorum. Handan Kılıç evlat, anne, eş, yazar, hukukçu. Bu sıfatların hiçbiri kolay bir yaşantı barındırmıyor ama sanırım yazarlığıma katkı sağlıyor. Bu nedenle ilk defa biraz detaylı anlatmak istiyorum. X profilimde okur, yazar, güler geçer yazıyor. Okuyorum, yazıyorum ama artık eskisi kadar kolay gülüp geçemiyorum.
İzmir’de doğdum. Ailemde iki tarafta da göç hikâyesi var. Sanırım bu yüzden içimde hep gitmek arzusuyla beraber vardığım yere yerleşememek ve ruhen aidiyetsizlik hissi baskın. Oysa ailem Bornova’da doksan yıldır aynı yerde oturuyor. Ve içlerinde yerleşmek, kök salmak duygusu o kadar baskın ki asla hiçbir aile ferdinin mahalleden dahi ayrılmasını istemezlerdi. Ama hayat işte, şimdi hepimiz gurbetteyiz.
İlkokulu ve ortaokulu mahallemizde okudum, iyi bir öğrenciydim. İzmir Amerikan Kolejini kazanmıştım, ailemin bu okula gönderecek durumu da vardı ancak babam sınava seviyemi görmek için soktuğunu, yabancı bir kültürle büyümemi istemediğini söyleyip iki yüz metre ilerimizdeki kız meslek lisesine kaydettirdi. Babam TÜBİTAK ödülleri olan bir mühendis olsa da kızlarının her işi bilmesi gerektiğini düşündüğünden akademik başarıdan ziyade hayata dair mesleklerin öğretildiği bu okulu seçti.
Meslek lisesini istemesem de gittim. Geriye dönüp bakınca anlıyorum ki, olmak istemediğim yerde, ilk Türkçe kompozisyon dersinde beni keşfeden hocam ve yazmak bana teselli olmuş. Yarışmalarda derece almak moral vermiş ve yazar olma fikrini içime düşürmüş. Ama tabi normal müfredatın yanında turşu kurmaktan örgüye, dikişten ev ekonomisine, gıda teknolojisinden yemek yapımına, çocuk gelişiminden kreş oyunlarına varan kapsamlı ve tam gün eğitimle epey vaktim geçti.
Liseden sonra Hukuk Fakültesini kazandım. DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ
edebiyathaber.net (9 Eylül 2024)
Merhaba,
Geçen hafta Sanal Yazı evinin yeni serisi Behiye Malkoç'la Yolda Programına konuk oldum.
Dinlemek isterseniz aşağıdaki videoyu tıklayabilirsiniz.
Merhaba, Yazı-yorum Dergide 6 yıl boyunca düzenli yazdım. Bir nevi evimdi. İki yaşından sekiz yaşına gelirken beraberdim. Sinema eleştiril...