SİNEMA GÜNLÜĞÜ 203.FİLM


Dar zamanlardayız ama geniş gönüller sürmek muradımız. O vakit, zaman da,
mekan da açılır ve olduğumuz yer adeta esen rüzgarın saçlarımızı okşadığı,
dalgalarla sarıp sarmalanmış yeşil ve ferah bir adaya dönüşür çünkü.
Peki bu “Hal”e giden yol nereden geçer? Sanırım önce bu sıkışıklık hissini fark etmek, buradan çıkmaya niyet etmek ve bunun için kendimize izin vermekle işe başlamalı. İş diyorum çünkü en önemli işimiz; bizi kendimize götürecek o gemiyi çatmak, bireye bırakılmış bir iştir ve epey emek ister.
Ruhuma bir helva kavurayım dedim bu sabah. Dün gece
gözyaşları ile kaybettiğim ruhum için “Nasıl bilirdiniz?” diye sorsalar,
herkesin “İyi bilirdik” diyeceği bir insandım. Yani en azından, “Bana şu
kötülüğü yaptı” diye çıkan olmaz sanırım. Herkese şefkat dağıtır, yardıma
ihtiyacı olana koşar, derdi olanı dinler, yolda kalmışa yön göstermek isterdim.
Elimde ne var ne yok verirdim. Bende çok olduğundan değildi bu; paylaşmak erdemli
olmak demekti. Dünyada yer işgal ediyorsak bunun hakkını vermeliydik. Ama ben
bir şeyi unutmuştum, almadan vermek sadece Allah’a mahsustu. Ben olandan
fazlasını verip tükettim kendimi. Alan emdi, bitirdi renklerimi. Az bulan
memnuniyetsizdi, çok gelen korkak. Nedenlerim nasıllarım, anlaşılmadı hiç.
Kimse anlamadan bu dünyadan gelip geçen beni, gözyaşları içinde toprağa verdim
dün gece.
Nerede hata yaptığını bilemeyen biriydim ben. Karanlığa
bir mum yakmak derdindeydim. Kendi karanlığımı tanımadan ışık olmak ne
haddimeydi ama insan yaşarken öğreniyor bazı şeyleri.
Handan Kılıç May 29, 2025 Bir hafta aradan sonra selam, İhmal değil imkânsızlıktan atladığım hafta ve devamı son derece yoğun geçti. ...