Zeki Demirkubuz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Zeki Demirkubuz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

KOR / 2016 / ZEKİ DEMİRKUBUZ









41. Film 

Bu gün hazır Ufak Tefek Cinayetler günü (sahi neler oluyor haftalardır seyredemedim) moroccom un blogunda da bu filmi görünce popüler dizinin Merve'si, Aslı Gürbüz'ü izleyeyim dedim. 

Yönetmen Zeki Demirkubuz'un ustalığı zaten tartışmasız ve oyuncu seçimleri karakterler için cuk oturmuş olunca yine iyi bir film ortaya çıkmış. Hem sosyolojik hem psikolojik açıdan güzel tahliller yapılmış. 

Merak edenler konusuna ve filme her yerden ulaşabilir. 

Filmin bana bıraktığı kadim sorulara gelecek olursak; kadınlar ne ister, aşk mı, güven mi, sevgi mi? Neye değer verir? Değerlerini nerede yıkar geçer? Kendi halinde yaşayan bir kadını ne baştan çıkarır? diye arka arkaya dizebilirim.

Ve tabi daha önce bir yazımda da bahsettiğim gibi kadınlar aşık mıdır yoksa maşuk mu? sorusu var.

Filmin cevabı son derece gerçekçi; kadınlar her ne kadar sevgiye, aileye, emeğe değer verse de asıl istedikleri aşkla sevilmek. Hani o kısa süren, herkesi ele geçirebilen büyülenme halinin içine düşmek. Bir erkeğin gözünde o ateşi yakabildiğini görmek. Böylece kendi varlığını anlamlandırmak... Yaşadığını hissetmek, sönen ışığının parlaması... 

Peki ya erkekler ne istiyor? Madem kadınlar için cevaplar acımasızca veriliyor, o zaman erkeklere de aynı acıtan dürüstlükle yaklaşalım. Zevkler ve renkler değişse de herkesin bir güzeli vardır ya hani işte erkekler de kendilerini çeken bir güzelliğin peşinden gidip elde etmek istiyorlar. Ve bunun için hiç bir masraftan kaçınmıyorlar. Hatta bazen aşıkmışcasına güzel sözler ederek kadınları kendilerine bağlıyorlar. 

Hedeflerine ulaştıktan sonra ise o kısa büyülü birliktelik zevkle yaşanıyor. Sonrası... Sonrası, herkes için hüsran... 

Aşk ne kadar güzel bir duygu olsa, içindeyken insanı bulutların üzerine çıkarsa da, sonrasında yere çakılış da o kadar sert oluyor. Ve birlikteliği ayakta tutacak başka dinamikler yoksa herkes bir yana savruluyor. Hatta bu savruluş bazen aynı evin içinde yaşanıyor.      

Çocuklar... Onlar arada derede büyüyor. Merkezde durduklarından haberleri olmadan savruluşun ipini tutup gönülleri nerede ve kimde olduğu belirsiz anne ve babaları uzun vadede birbirine hapsediyor. 

Alain De Botton haklı galiba: "Doğru insan diye bir şey yoktur, biraz yakından bakınca herkes biraz sorunludur." 

Zeki Demirkubuz filmleriyle can yakmaya devam ediyor.

DİPSİZ GÖL SÖYLEŞİSİ EDEBİYATHABER'DE

Handan Kılıç: “Bir ülkede kadınların kızların, çocukların, hayvanların güvenliği yokken sadece kadınlar değil kimse mutlu olamaz” Eylül 9, 2...