öykü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
öykü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Dike(v/y) Halley Dergide

 

Merhaba,

Ne kadar zamandır buralara uğrayamadım hatırlamıyorum. 

Bloga yazamıyor oluşum aşkımdan, yani yazmaktan vazgeçtiğim anlamına gelmiyor elbette. 


En azından dergilere yazabiliyorum. İşler güçler çok yoğun, hayat çok hızlı, gündemler yorucu olsa da iyi ki edebiyat var diyerek Halley Dergisi'nde yayınlanan hikayelerimi paylaşmak istiyorum. 


Linki tıklayarak okuyabilirsiniz. 

   Dikev/y için tıklayınız. 

   Vedas/fız için tıklayınız.  

Yaza Düğün Var

 Hanımefendi camı diyorum, açar mısınız?

İyi çalışmalar, buyrun memur bey!

Kimlik numaranızı söyler misiniz.

150…

Biraz yavaş, tamam.

Hayırdır bir durum mu var?

Yok yok, rutin kontrol.

Bizi de kontrol edecek misiniz memur bey?

İstiyorsanız edelim söyleyin TCinizi

142

Bir de ehliyetinize bakalım hanımefendi,

Arabayı ben kullanıyorum, onunkine neden bakıyorsunuz ki?

Ooo Ankara mı? İlk görev yerimdi Kalecik. Sonra merkez. Doğu derken şükür memlekete döndük.

Hayırlı olsun memur bey de rutine dönsek.

Fethiye karışma istersen!

Seval Hanım siz nerelisiniz. İnstagram kullanıyor musunuz?

Memur bey işimiz bittiyse mesai saati bitmeden yetişmem gereken bir yer var da…

Ya dursana Fethiye memur beye eksik bilgi vermeyelim. Seval alt çizgi sev sev

Seval, işim var sonra ekleşirsiniz, kolay gelsin memur bey.

Ekledim Seval hanım, görüşürüz.

Tövbe tövbe Seval, cidden ilginçsin.

Ya adam sana sorarken bile gözü bendeydi yavaşladın ya karşıdan gördü beni, ondan çekti kenara. Diğer memur daha yakındı koşa koşa kendi geldi. Neden acele edip bahtımı kapatıyorsun? Otuz yaşındayım ve kapımda sıra yok, ekledim vallahi yakışıklı adamdı, hem işi de sağlam bak, seni bile mum etti karşısında.

Valla haklı Fethiye Abla. Ben durduğundan beri adamı izliyorum arkaya da uzattı kafayı bana da baktı güya da gözü Seval’deydi.

Ekledi bile kızlar, hadi hayırlısı bu yaza düğün var.

Handan Kılıç

#handankılıc

16 Aralık 2021


HAYAT DA ACI, BİBER DE!


Durgundu deniz bugün, sisler ardına saklamıştı karşı kıyısını. Vakit öğleni geçtiği halde güneş bulutlar ardındaki yolculuğunda ısrarcıydı. Nihayet veda saatlerine yakın yüzünü gösterdi sahildekilere.

Onu görünce oturduğu yerde kıpırdandı; dalına yaprağına su yürümüş bir çiçek gibi. Saçlarını çözdü önce, topladığı yerdeki baskıyı o an fark etti. Parmak uçları ile dokunduğu saç diplerinden özür diledi.

Kırık Kıvrım


Eski komşuma "Uzun zamandır itiraf etmek istiyordum; herkesten ve her şeyden bıktım" diye yazdığımda odanın kapısı açıldı. "İti an çomağı hazırla" dedim sonra gülücük emojisi gönderdim. "Herkes dediğine göre kim girse it olacaktı" yazdı. Oğlanın mızıltısını dinlemeden "İyi insan lafının üstüne gelirmiş" demeyi özledim, sen de matah bir şey var gibi takılıp gittin adamın peşinden, yalnız bıraktın" yazınca aradı. Yattığım yerden açtım, ön kamerada kendimi görünce korktum. Gerçi o da bir şeye benzemiyordu. Dip boyası gelmiş, saçının sarısı iyice solmuştu. Yüzü zaten kireç. 

TERLİK GELİYOR TERLİK

 




"Kaç kere söyleyeceğim size, denizin kumunu eve getirmeyin, o terlikleri bahçede yıka öyle gir içeri, canımı sıkmayın artık" dedikten sonra telefona döndü "Ay yeter bütün gün peşlerini topluyorum, vallahi eziyet yazlığa gelmek. Bir yandan sıcak, hiç esmiyor bu sene bir yandan sivrisinekler. Hem buraların hiç tadı kalmadı; eskiden komşularla otururduk akşamları ne güzeldi bizim site. Şimdilerde hiçbiri gelmiyor. Yan ev vardı ya, hani hepimizi güldüren, balık etli, iki çocuklu Ankaralı Nermin, işte onlar da artık gelemiyormuş uzak ya zor geliyor diyor, kiraya vermişler bu sene. İki tane izbandut gibi adam geldi, akşamları kadın da getiriyorlar. Her gün her gün mangal... İnan dumanından oturamıyorum bahçede. İçtikçe de sapıtıyorlar, şarkılar desen bir garip geçen akşam bir tanesini on kere üst üste çaldılar. Sonra onlar yatıp zıbardı benim kafamda sabaha kadar döndü şarkı “Aşk Bodrum’da yaşanıyor güzelim“ miydi, ay Bodrum’a gitseydiniz, ne işiniz var burada. Diyemiyosun tabi. Mehmet işi uzadı mı gelmiyor, kadın başıma elin adamlarıyla uğraşamam, mecbur katlanıyoruz. Sabah güvenliğe söyledim, yönetime söyle abla dedi geçti. Yeşimler de gelmemiş bu yıl yurt dışına gittiler dedi temizlik görevlisi. Tam karşımızdaki iki ev satılmış ama hala gelen giden yok. derken içeri seslendi.

KAPI - Pablo Picasso-Mavi Oda Tablosu






Günlerdir yataktan çıkmamıştı. Hasta mıydı, hayır. 
Yorgun? O da değil. 
Uyku… Ah keşke! 
Ne zamandır bir değil birkaç ilaç içmeden uyuyamıyordu. Gözü bütün gece odasının nemli duvarlarından, sıvası dökülmüş tavanına geziniyor, sabaha karşı tam yeni yeni dalmışken odanın içine doğan güneş uyumasına müsaade etmiyordu. 

DİPSİZ GÖL SÖYLEŞİSİ EDEBİYATHABER'DE

Handan Kılıç: “Bir ülkede kadınların kızların, çocukların, hayvanların güvenliği yokken sadece kadınlar değil kimse mutlu olamaz” Eylül 9, 2...