TERLİK GELİYOR TERLİK

 




"Kaç kere söyleyeceğim size, denizin kumunu eve getirmeyin, o terlikleri bahçede yıka öyle gir içeri, canımı sıkmayın artık" dedikten sonra telefona döndü "Ay yeter bütün gün peşlerini topluyorum, vallahi eziyet yazlığa gelmek. Bir yandan sıcak, hiç esmiyor bu sene bir yandan sivrisinekler. Hem buraların hiç tadı kalmadı; eskiden komşularla otururduk akşamları ne güzeldi bizim site. Şimdilerde hiçbiri gelmiyor. Yan ev vardı ya, hani hepimizi güldüren, balık etli, iki çocuklu Ankaralı Nermin, işte onlar da artık gelemiyormuş uzak ya zor geliyor diyor, kiraya vermişler bu sene. İki tane izbandut gibi adam geldi, akşamları kadın da getiriyorlar. Her gün her gün mangal... İnan dumanından oturamıyorum bahçede. İçtikçe de sapıtıyorlar, şarkılar desen bir garip geçen akşam bir tanesini on kere üst üste çaldılar. Sonra onlar yatıp zıbardı benim kafamda sabaha kadar döndü şarkı “Aşk Bodrum’da yaşanıyor güzelim“ miydi, ay Bodrum’a gitseydiniz, ne işiniz var burada. Diyemiyosun tabi. Mehmet işi uzadı mı gelmiyor, kadın başıma elin adamlarıyla uğraşamam, mecbur katlanıyoruz. Sabah güvenliğe söyledim, yönetime söyle abla dedi geçti. Yeşimler de gelmemiş bu yıl yurt dışına gittiler dedi temizlik görevlisi. Tam karşımızdaki iki ev satılmış ama hala gelen giden yok. derken içeri seslendi.


"Mesut, acele edin hadi. Karpuz yiyeceğiz dediniz, kestim bak, siz gelene kadar sinekler yedi! Murat nerede hem ?" 


"Ay, hepsini sofraya toplamak yetiyor bana. Mehmet her gün işe gidiyor tabi seslerini duymuyor. Hayat erkeklere güzel. Akşamdan akşama geliyor ben yemeği hazır edene kadar denize giriyor. Sonra karnı doyunca elinde telefon başlıyor oyuna. Her kazandığında çalan o müzik nasıl çıldırtıyor beni. Ferhat Ağbi mi, yok ayol gözümle görsem inanmam, o ciddi adam oyun oynuyor, yok artık. Eee ben Mehmet’e kızmayım o zaman. Biraz çocukları alsa başımdan rahat etsem, sonra n'aparsa yapsın. Doğru diyorsun, kız babacı, bir o gidiyor tepesine. İçimin yağları eriyor o telefonu bırakıp çocuğu alınca kucağına, sorma sorma son turfanda yakaladık kızı."

"Ay dur bir, Murat, in o duvarın üzerinden bir tarafına bir şey batacak göreceksin gününü. İn bak geliyor terlik."


"Ay kusura bakma Aysel’ciğim, bir konuşturmadılar insanı. Uzun lafın kısası çok değişti buralar eski huzur da kalmadı. Tamam madem niyetlendiniz gelin. Cuma’dan diyorsun, Mehmet Cumartesi çalışıyor ama olsun biz evdeyiz nasılsa, tabi tabi üç gün yeter artar bile. Eltimler de gelecek Pazar ama olsun, misafir misafiri sevmez diye söyledim, yok yok gelin siz yabancı mısınız canım, ay aşk olsun ev sahibi hiç birini sevmez lafı tam bir saçmalık, olur mu öyle şey, e görüşürüz o zaman, çarşamba pazarı var bu gün, madem kalabalık olacağız gideyim oraya, yok zahmet değil, siteye yakın, pazar arabası var, tamam kekini seviyoruz, ama Allah aşkına başka şeyle uğraşma, her şey var burada, bir şey taşımayın. Mesut sesleniyor, kız uyanmış, ben bakayım canım hadi bekliyoruz” diye telefonu kapattı Sakine. Derin bir of çekti, Murat’ı duvarın üstünde görünce hışımla çıkardığı terliği fırlattı, ah diye inledi çocuk, burun kıvırdı. Mesut’un kulağına yapıştı, ne bu masanın hali, her yer yapış yapış diye azarlarken Serap’ın ağlama sesi evi inletmekteydi. 


Handan Kılıç


5/8/2020
İzmir

4 yorum:

  1. Tatil mi? Yazıyı okuduktan sonra; ufakta olsa bir hayalim vardı, hemen rafa kaldırdım 😄

    YanıtlaSil
  2. Sosyal medyada gördüğümüz sadece mutlu hayatlardan sonra gerçeği okumak çok iyi geldi. Öyle güzel sahnelemişsin ki yaşadım, hissettim. Kalemine sağlık, çok beğendim.❤️

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gizemcim iyi ki varsın iyi ki okuduğun, geçtiğin yerlere izler bırakıyorsunuz, yazmaktan uzaklaştığım bir dönemde senin yorumlarınla dönmüştüm aylar önce buraya, teşekkür ederim, seni tanımak çok güzel, vicahiye dönüştürmek dileğiyle

      Sil

Bırak Dağınık Kalsın sitesinde Çam Ağacının Gölgesinde vardı

  *Çam Ağanının Gölgesinde, Handan Kılıç’ın 2022 yılında çıkan romanı. Yazarın bu ilk roman fakat daha önce yayınlamış öyküleri var. Bir ilk...