Uçan Süpürge Film Festivali İzlence 7.GÜN - MAKE ME UP FİLMİ


 

FİLMLERİN KÜNYE BİLGİLERİ İÇİN KATALOGU TIKLAYINIZ.

73- (78) BAYAN ROZGONYİ MRS. ROZGONYI ROZGONYINÉ

"Yirmili yaşlardaki Juli ve Bence evlenmek üzeredirler. Tuhaf bir gecede Bence kendisi için düzenlenen bekarlığa veda partisine katılır, ancak son anda verdikleri kararla Juli de ona eşlik eder. Düğünlerinin hemen öncesinde birbirlerinin kabullenilmesi zor yeni bir yönlerini keşfederler. Bu film, kocasının yanında savaşa giderek, savaşı kazanmakla kalmayıp kocasını ve kralı ölümden kurtaran tarihi figür Mrs. Rozgonyi’ye ilişkin orta çağ hikayesinin modern bir uyarlamasıdır. Fakat günümüz dünyasında bir kadının erkek gibi davranması ve yine de eş olarak çekici kalabilmesi mümkün müdür?"

Çok güzeldi. İyi bir sorgulama!

74-TEK GECENİN ÇİÇEĞİ A FLOWER OF ONE NIGHT

"Film, ana karakter Łucja’nın takıntılı annesi tarafından engellenen ilk aşkının hikayesini anlatıyor. Hikaye aynı zamanda, küçük bir topluluk için gerçeğin ve eylemin yegane göstergeleri olan bir değerler ve engeller öyküsüdür. Burası, sözün değerinin olmadığı bir dünyadır."
 Güzeldi.

75-EFSANEYE GÖRE LEGEND HAS IT

"Legend Has It, gelenek, onur ve dürüstlük üzerine kurulmuş mükemmel bir Kelt toplumunda geçer. Bu hikaye, benzersiz bir yaş töreni için hazırlanan kahramanımız Bronwyn’in yaşamını merkezine alır. Bildiği bazı şeyler, sadece ailesi değil, tüm topluluğun itibarını zedeleyeceği için, bunları itiraf etme mücadelesi verenBronwyn’in yolculuğunu takip ediyoruz. Gerçeğin baskısı ve sonuçları ile yüzleşmenin savaşını verir." Bu da güzel bir animasyondu.

76-RUH HALİ ATLASI MOOD ATLAS

"Bu kısa film, bipolar bozuklukla yaşama deneyimini ve bu deneyimin ardında yatan sinirbilimsel gerçekleri anlamak için NUI Galway’deki Kliniksel Nörolojik Görüntüleme Laboratuvarı’nda devam eden araştırmaları anlatmaktadır." İki kez izledim, güzeldi.




77-BENİ UYDUR

Festivalin FIPRESCI  ödülünü alan ve bence de sonuna kadar hak eden filmi de iki kez izledim. Çok farklı bir yapımdı. İçine hapsolduğumuz dijital dünya, "Selam, kanalıma hoş geldiniz" terörü, kadınları tek tipleştiren estetik baskısı, bunları elde etmek için vazgeçilenlerle beraber köleleştirilen, robotlaşan insanın kurtulma çabasını harika bir modernite eleştirisi ile anlatan film dünyanın sonu ne zaman gelecek sorusunu tekrarlıyor. 

"İnsanoğlu ilahi olana dair tefekküre duyular aracılığıyla erebilir." diyen filmde makyajını yapmayınca odasının kapısı açılmayan her anı gözetlenen Siri'nin düştüğü yerden kurtulma çabasını izliyoruz. Ancak sonunda bağladığı yerle film boyunca verdiği mesajların çeliştiğini düşünüyorum. Yine de merakla izlenecek kaliteli bu yapıma rastlarsanız izleyin derim.    

79-SEYİTHAN 



1968 yapımı Yılmaz Güney filmi de özel gösterimle yer aldı. Acıklı bir hikaye idi. Nebahat Çehre ile Yılmaz Güney'in oynadıkları başrol karakterlerin kavuşamadıkları bir aşkın can yakıcı hikayesi. Bu günün zaman kavramından bakınca oldukça yavaş bir film. Gelinin evinden çıkıp atla düğün yerine gelmesi tam zamanlı çekilmiş, yarım saatti abartısız:)) 

İşte böylece bir festival notlarının daha sonuna geldik. Aşağıdaki izlencede sarı fosforlu kalemle çizdiklerim yarım saatten uzun süresi olanlar yeşil ile çizilenler de daha kısa süreli yapımlar.
Sanırım sinema günlüğü etiketime +74 ekleyebilirim.   
  


1 yorum:

  1. İyi Bayramlar, en güzel bayram mesajlarını okumak üzere sizi blogummda görmekten mutluluk duyacağım.

    YanıtlaSil

Çam Ağacının Gölgesinde Ekşi Sözlükte

Ekşi Sözlük sürpriziyle karşılaştım bugün.  Oradan verilen linkteki yazı aşağıdadır:  Medium sitesinde yayınlanmıştır.  Teşekkürler Handan K...