Marriage Story 2019 Scarlett Johansson Adam Driver

             ======BLOGDA 100.YAZI=======

SİNEMA GÜNLÜĞÜ 85. FİLM 


-Spoiler içerir -


Tıpkı Irıshman gibi digital medya platformu için çekilen yeni bir filmi daha dünyaya ile beraber izledik. 

İlk  bakışta İngmar Bergman filmlerinden "Bir evlilikten manzaralar" ı hatırlatan yapımın bir sahnesinde o filmin afişini görüyor, yönetmenin oraya da atıf yaptığını anlıyoruz. (Adı geçen film için yukarıdaki linki tıklayabilirsiniz. )

Başrollerini neredeyse her filmde oynayan iki popüler sanatçı, Scarlett Johansson ve Adam Driver paylaşıyor. 

"Onu gördükten iki saniye sonra aşık olmuştum" diyen oyuncu bir kadın, bir tiyatro yazarı ve yönetmeni olan adamla evliliğine "zamanın eli değince" onu bitirme kararı alıyor. 

Bu düşüncede olmayan, karısını ve çocuğunu seven, ailesine düşkün koca hemen pes etmiyor. Aslında kocasını seven ama susmuş ve gitmek üzere olan kadın da her şeye rağmen çabalıyor. Beraber evlilik terapistine gidiyorlar.  Orada verilen bir ödevde çiftin birbiri hakkında sevdikleri şeyleri anlattıkları mektupların okunmasıyla başlayan film aynı mektuplarla bitiyor.

Yazdıklarından, amiyane tabirle birbirlerinin ciğerini bildikleri ve o halleri ile karşısındakini kabul edip sevdiklerini anlıyoruz. Ama işte bir şeyler yitirilmiş, ilk zamanlardaki o aşk ateşi yanmıyor. İki taraf da sanatçı olup aşktan beslenince sevgileri diri olsa da özellikle kadının, aşkın külleri üzerinde dolaşmak istemediğini düşünüyoruz. 

"Gördüğünden geri kalmak" zordur çünkü. Aşkı hiç bilmeyen iki insan daha istikrarlı bir birliktelik inşa edebilir. Çocuklar oldukça ortak bağlar güçlenir, beraberlikleri perçinlenir ama evliliğe aşkın yüksek enerjisi ile başlayanlar kısa sürede rutine dönüşen evlilik kurumu içinde sıkışır kalır. Aşk hem soluk aldırır, zor zamanlarda tutunacak daldır ama varlığını bilenlerce yokluğu hava gibi anında hissedilir. Nefessiz kalan çift alışkanlıklara yenilip heyecanı kaybedince yaşamın getirdiği sorunlarla daha zor baş eder. 

Bu filmde de çift en sonunda anlaşarak boşanmaya karar veriyor. Kadın aldığı iş teklifi nedeniyle ailesinin yaşadığı şehre gidip çocuğunu da orada okula veriyor. Ancak orada iş arkadaşlarının ısrarı ile avukat tutunca boşanma süreci çirkinleşmeye başlıyor. Avukatların savaşa çevirdiği bu zorlu dönem birbirlerine olan kırgınlıklarını derinleştirecek şekilde sırların açık edilip tarafların mahkemede bel altından vurulması ile devam ediyor. 

Bu sahneleri izlerken hala gerildiğimi görünce acı acı gülüyorum. Boşanmış bir çok kadının bu filmi travmalarından kaynaklı acılarını boşaltmak, ağlamak amacıyla seyrettiğini biliyorum ama benim gerginliğim ondan değil. Yıllarca avukatlık yapmış bir insan olarak ağır cezada işlenen suçlardan fazla gerildiğim dosyaların boşanma davaları olduğunu hatırlıyorum. Zaten filmde de, "Ceza avukatları kötü insanların iyi yönlerini, boşanma avukatları ise iyi insanların kötü yönlerini bulmaya çalışır" diyordu. Bu yüzden Aile Mahkemeleri'ni sevmiyorum, aynı yatağı, hayatı, çocukları paylaşan insanların nasıl canavara dönüştüğünü çok iyi biliyorum. 

Boşanmak da evlenmek kadar doğal bir olay olsa da birinde törenler, kutlamalar yapılıyor birinde dost kalalım kararındaki çiftler bile üzgün bir dönem geçiriyor. Şimdilerde haberlere konu olan tek tük boşanma kutlaması yapanlar, gökyüzüne balonlar bırakıp erik dalı oynayanlar da var ama özellikle kadınlar ülkemizde yaşamlarını kaybediyor. Bu süreçler lafın gelişi değil gerçekten kanlı bir hal alır oldu. Bu durum korkutucu. İşte bu filmde taraflar istemeseler de bu kötü süreci daha fazla çirkinleşmeden bitirmeyi biliyor. 

Aile kavramının önemine vurgu yapmak, dağılan yuvalara"Devam etmeyi deneyin, bir kez daha iyi yönlerinizi hatırlayın" demek amacı taşıyor mu film bilmiyorum ama alt metinde buna da işaret ediliyor sanki.         

Ayrıca Amerikan Hukuk sisteminin yüksek fiyatlarla katkı sağladığı da malum olunca burada birikimlerini bir inat uğruna tüketen çiftin hali de bir uyarı. 

Yönetmenin anne babasının bu filmdeki gibi boşandığını öğrenince ne kadar yumuşak olsa da bu sürecin çocuklarda kalıcı travma etkisi yaptığını hatırlıyoruz. Ki, diğer filmlerinde de boşanma konusunu işleyen yönetmen için ayrılık "Mesele" olarak varlığını sürdürüyor, sanatına yön veriyor. Hem de çiftin çocuklarını öncelemeleri, onun velayeti için çaba göstermeleri bu esnada da birbirlerinin hayatında eskisi gibi var olmalarına, savaşmayı bırakmalarına rağmen. 

Sonuçta kadın, erkek ve çocuk için boşanmanın sessiz bir kabullenişi de var ama. Çocuk, ebeveyni ile ayrı evlerde buluşmaya alışıyor. Belki de gerekçelerini bu günkü aklıyla mantığa bürüyen yönetmen boşanmanın sebebi gibi duran annesine hak veriyor.

Kadını en başından beri yüzü gülmeyen, çabalamayan biri olarak görüyoruz. Evlilikle beraber şehir değiştiren kadın kariyerinin yarım kaldığı hissine kapılıyor. Yönetmen olan kocasının oyunlarında önceleri yıldızken sonra tiyatro ekibi içinde eşitlendiğini düşünüyor. Yaptığı bu fedakarlıklar onu yoruyor. Tabi bu sorgulama durup dururken başlamıyor. Tiyatro ekibinden biri ile kocasının ilişkisi olduğundan şüpheleniyor. 

Kocası ile beraberken kendiliğini yitirdiğine inanmaya başlayan kadın, evlilik için vazgeçtiği kariyerini düşünüp karşılığında aldatıldığını öğrenince çabalamayı bırakıyor. Avukatın verdiği akılla kocasının iletilerini okuyan kadın aldaltıldığından emin oluyor. İş mahkemeye yansıdıktan sonra eşiyle tartışırken "Neden?" diye bağırdığı bir sahne var, "Neden beni seviyorken onunla yattın?" diye sorunca adam "Bu sadece bir kere oldu. Ama sen neden onunla yattığıma değil, onunla güldüğüme üzül" diyor. Kendisinin de evliliği için bir çok şeyden vazgeçtiğini,  misal çok genç yaştan beri oyuncular tarafından çevrelenmesine, popüler bir yönetmen olmasına rağmen karısına sadık kaldığını anlatıyor. 

Burada işte en önemli noktaya geliyoruz: İletişim. Onun koptuğu bir yer var. Oradan sonra evlilikler yokuş aşağı yuvarlanıyor. "Onunla gülmek" çok değerli bir iletişim. İnsan acıya daha duyarlı bir varlık. Kötü durumlarda yardımcı olmak insanın erdemlerinden olduğu kadar acımasından da kaynaklanır. Ama gülmek, güzel haberleri, sevinci paylaşmak ancak gerçekten sevince mümkündür. Sizi önemseyen, dinleyen, kelimeler olmadan ruhunuzu okuyan insanla paylaşırsınız sevinçlerinizi. Yoksa susarsınız. Acınız görünür olur da destek bulur bazen ama sevincinizi de susunca biter gider ilişki. O nedenle gülmek önemli. 

Beraber gülmeyi önemsemeli, istemeli...


5 yorum:

  1. scarleeet oleeey hemi dee mariaj :) izleyims :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İzle , ben beğendim beklenti çocuğun gözündendi sanki

      Sil
  2. filmden çok senin bu yazın güzel, filmi izlemedim, düşünmüyorum da izlemeyi ama yazın önemli.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim Narda Zaten olanı anlattım oyun spor performansı değilse derdin izlemeye gerek kalmadı☺️🤣😘

      Sil
  3. izledim iyiydi. :) kramer vs. kramer'i andırıyor. izlemediysen kaçırma çok çok iyi, klasiklerden :)

    YanıtlaSil

DİPSİZ GÖL SÖYLEŞİSİ EDEBİYATHABER'DE

Handan Kılıç: “Bir ülkede kadınların kızların, çocukların, hayvanların güvenliği yokken sadece kadınlar değil kimse mutlu olamaz” Eylül 9, 2...