TÜRKİYE-ALMANYA-HOLLANDA/TURKEY-GERMANY-NETHERLANDS, 2009, 35 mm, renkli/color, 87’
YÖNETMEN/DIRECTOR: Aslı Özge
OYUNCULAR/CAST: Fikret Portakal, Murat Tokgöz, Umut İlker, Cemile İlker
ÖDÜLLER/AWARDS:
Ankara Uluslararası Film Festivali “Ulusal Yarışma–En İyi Film”, “En İyi Kurgu”/Ankara International Film Festival “National Feature Film Competition – Best Film”, “Best Editing”, 2010
Altın Koza Film Festivali “En İyi Film”/Golden Boll Film Festival “Best Film”, 2009
İstanbul Film Festivali “Altın Lale Yılın En İyi Türk Filmi”/Istanbul Film Festival “Best Turkish Film Of The Year”, 2009
Londra Türk Filmleri Festivali “Golden Wings Dağıtım Ödülü”/London Turkish Film Festival “Golden Wings Award”, 2009
Aslı Özge’nın 2009 yılında heyecanla karşılanan, festivallerde ödülleri toplayan bu filmi, yeni bir sinema diliyle de tanıştırıyor seyircisini. İstanbul’da yaşama tutunmaya çalışan üç erkeğin öykülerinin kesiştiği Boğaz Köprüsü’ni eksene alan film, gelecek korkusunun şekillendirdiği gündelik hayatlara odaklanıyor. Filmde, Emniyet Genel Müdürlüğü çekimlerin gerçek polislerle yapılmasına izin vermedi; filmdeki tüm polis rolleri için amatör ve profesyonel oyuncular seçildi diye tanıtılan film hakkında :
KİŞİSEL KANAATİM: Aman Allah'ım! Tam bir felaketti. Acaba nereye bağlayacak bu üç kişinin hayatını nasıl kesiştirecek diye sonuna kadar izleme zahmetine katlandığım filmde hikaye öylece ortada bırakıldı. Tabi bu bir tür festival filmi tarzı. Ama neredeyse tüm salon ne kötü film diye söylendi, çıkanlar oldu. Sonuçta sinemada vizyonda değil, ciddi sinemaseverlerin takip etmeye çalıştığı bir festivalde memnuniyetsizlik ifadelerinin olması da manalı doğrusu. Ama film 5 ödül almış:)) Bu nedenle benim de dahil olduğum seyirciler demek biz sinemadan bir şey anlamıyoruz ki böyle hissettik diye de tepki verdi:)) En kötüsü de ne biliyor musunuz, oyuncular. Kesinlikle filmi yönetmen kadar oyuncuların da taşıdığını, burada rezalet bir oyuncu seçimi olduğunu belirtmeliyim. Flash TV de reality showlarda oynayan oyuncuları mumla aradım desem yalan olmaz. Kabul ediyorum, oyunculuk ciddi yetenek istiyormuş:)) Şimdiye kadar kötü olduğunu düşündüğüm filmlerden özür dilemek istiyorum, bu kadar kötüsünü hiç bir yerde seyretmedim. Kuştepe'ye kamerayı götürmüş, oradaki halka kendiniz olun, oyunculuk istemiyorum demiş ancak kameranın varlığının farkında olan ara ara kameraya bakıp olmayacak yerde tıslayarak gülen insanlar filmin sahiciliğine gölge düşürmüş. Oysa iyi bir casting ve senaryo ile bu hikaye işlenebilirdi. Filmi izleyen ve festival jürilerinin ödül verme sebebini anlayan varsa bana izah ederse sevinirim:)))
Bilgi sahibi oldum teşekkür ederim
YanıtlaSilben teşekkür ederim sevgiler
Silhımmmm izleyim merak ettim kötüymüş yaniii bakıyım neden ödül vermişleeer :)
YanıtlaSililk defa kötü bir yorum yazdım:) bunu da yıllar önce not almışım dedim bu kadar önem verdiğime göre gerçekten kötüdür:)izle de yaz bakalım fikrini
Sil