ERMİŞ-HALİL CİBRAN



Hayat nedir ne değildir sorusu bu dünya üzerinden geçen herkesin zihninden geçmiş, yaşadığı zamana ve şartlara göre cevabı hep değişmiştir. 

Ben de hayata yüklediğim anlamların değiştiği bir dönemden geçtiğimden soruma yeni cevaplar arıyorum. 

Bu güne kadar yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var cümlesini rahatça kurabileceğim en önemli gerçekse hayatın döngüselliği.

Aslında her şeyin cevabı bir sonraki karede var. Yeter ki "Neden benim başıma geldi" diye hayıflanırken gelen cevabı kaçırmayalım. 

Geçen hafta bir yazımda, o gemi gelmeyecek demiştim. Oysa siz liman olup beklemeyi bilirsiniz elbet bir gemi gelir bulur sizi. 

Bu gerçeği bilsem de, bu cümleyi hayatına motto yapan bir arkadaşımın gemiyi beklemekten sıkılıp vazgeçişe teslim olduğunu öğrenince yaşadığım ciddi hayal kırıklığı sonrasında sarf etmiştim. 

Geciken geminin sarstığı inancın altında kalmak çok acı. Geminin geleceğine inanmak ise bizi hayata bağlayan kalın bir halat. Ona tutunmalı derken kardeşimin kitaplığından rastgele bir kitap seçtim. 
Ve hayatta tesadüfe yer olmadığı inancımı bir kez daha tazeledim. 

Elime Halil Cibran'ın Ermiş kitabı geldi. İlk sayfadaki başlığı görünce gülümsedim. "Geminin Gelişi" 12 yıl onu götürecek geminin gelişini bekleyen bir ermişin şiirsel söylevinin böyle başlaması, geminin geleceği konusuna takılan zihnime cevap olarak gelmiş, hayatın döngüselliği bu konuda da tamamlanmıştı. 

Şimdi geriye bu kısa kitabın derin satırları arasında dolaşmak, "ada"mın kıyılarına çarpıp duran dalgalarla ahengi yakalamak kaldı.

Etrafınıza dikkatli bakarsanız sorularınızın cevaplarını hiç beklemediğiniz bir anda hiç tahmin etmediğiniz bir şekilde alabilirsiniz. 

Biraz gayret... Verimli ve keyifli okumalar...

Kitabın arka kapak yazısı şöyle:

 “İnsan için tüm amaçlarını susuzluktan çatlamış dudaklara ve tüm yaşamı bir çeşmeye dönüştüren bir armağandan daha büyüğü yoktur kuşkusuz. Benim şerefim ve ödülüm işte bu armağanda yatıyor. Ne zaman içmek için çeşmeye gelsem, diri suyun kendisini susamış bulmamda…” Yıllar boyu kendisine yurt olan kentten ayrılırken, Ermiş’ten geride bıraktığı halka hitap etmesi istenir. Kent halkı ona aşk, evlilik, suç, ölüm, güzellik ve daha pek çok konuda sorular yöneltir. Aldıkları karşılık, hoşgörü ve sevginin biçimlendirdiği bir insan yaşamı üzerine hazine değerindeki öğütlerdir. Haklıyla haksızın, suçluyla suçsuzun, dimdik ayakta duranla düşmüşün aslında aynı insan olduğu bir yaşamdır bu… 


Ve bir alıntı:

"Size bir de denildi ki hayat karanlıktır diye ve sizler
bezginliğinizde tekrar edegeldiniz, bir bezgin tarafından ne söylenmişse.

Ve ben derim ki hayat, sahiden karanlık, insiyak olduğu zaman başka.

Ve her insiyak kördür, bilgi olduğu zaman başka.

Ve her bilgi beyhudedir, çalışma olduğu zaman başka.

Ve her çalışma nafiledir, aşk olduğu zaman başka.

Ve her ne zaman aşkla çalışırsanız kendinizi

kendinize raptedersiniz ve ötekine ve Allah'a."


NOT: Bu yazı ilk kez 30 Kasım 2017'de yayınlanmıştır.

12 yorum:

  1. ermiş güzel tabii. bu yazarın başka kitaplarısı da var ama bu en güzelii. senin sitede bişi yok ivit bakmıştım, küvenlii :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. güvenli olmak için yenilendik malum:)) bloggercım sıfırladı beni :)evet güzel kitap
      kısacık ama hala yaşıyor böyle şeyler yazmak nasip olsun

      Sil
  2. Guzel bir rastlantı, güzel bir kitapla olmuş. Beklenen gemi geciksede geleceğinden hiçbir zaman ümit kesmemek dileğiyle. ..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gemi gelene kadar kitaplara kaçıyoruz :) teşekkürler

      Sil
  3. Yanıtlar
    1. Sabır taşımız çatlamasın bütün güzellikler bizi bulsun inşallah

      Sil
  4. Halil Cibran'ı Kırık Kanatlar ile sevmiştim. Ermiş'le perçinlendi.
    Hayatcım, ben artık liman olup beklemektense, gemimi kendim yapmaya çalışıyorum. Ne gemiyle gelecek olana, ne de gemiye binip gideceğim yere dair umut beslemenin beyhude olduğunu anladım.
    İnsan mutluluğunu, kurtuluşunu başka bi'şeye, başka bir kimseye dayandırdığında kaybetmiş oluyor zaten. Biz bile kendimizi inkisar-ı hayale uğratıyorsak, kendi kendimize ihanet ediyorsak, gerisini sen düşün .)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben bunu zaten kimse kimsenin herşeyi olamaz başlıklı yazımda söylemiştim acı tecrübeler öğrendik gemiye en çok bel bağlayan arkadaşım ilk fırtınada denize atıp öldürdü kendini... İnsanın beklediği çok da onu bekleyen bir ölüm var dünyada sağlıkla kolaylıkla yaşayalım inşallah

      Sil
    2. Kimse kimsenin herşeyi olamaz 🛳 gelmez gelse de artık farketmez ha döndü dönecek ömür bitiyor kuş ortasında bahar gelmez diyor şair

      Sil
    3. izmir metrosu- paris metrosu bahsinde de söylediğim gibi, ben artık kim ne söyledi karıştırmaya başladım be hayat... azıcık dinlenmem lazım galiba... metroları yerinde incelemeye gidelim mi? ne dersin? :))

      Sil
  5. Yazarı hiç okumadım, denemeliyim :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. kesinlikle ...gençsiniz vaktiniz çok olur okumaya

      Sil

Bırak Dağınık Kalsın sitesinde Çam Ağacının Gölgesinde vardı

  *Çam Ağanının Gölgesinde, Handan Kılıç’ın 2022 yılında çıkan romanı. Yazarın bu ilk roman fakat daha önce yayınlamış öyküleri var. Bir ilk...