Çiğdem

Boş mu zamanın ya da çok dolu, al eline çitle.
Tadı deniz gibi, su içinde susatır.
Kabuğu sert, kırıldı mı batar ama içi yumuşacıktır.
Tadı lezzet bombası.
Gözlerini kapat, sapsarı ayçiçeği tarlası.
Koklasan başlarsın.
Başladın mı bırakamazsın
İlla bitecek.
Boş zamanın dolsa da fark etmez.
Çiğdem alır seni zamanın içinden götürür beyaz bir atla.
Gözlerin hayalle kol kola.
Çıt çıtlar arasından geçer gider anılar, gözyaşlarıyla.
Her şey geçer, istesek de istemesek de vazgeçsek de arzulasak da.
Hiç yaşamamış gibi bir anda geçer hayat, sanki bir düş!
Hafızımız bize oyun oynuyordur belki.
Hayal miydi hepsi?
Geçip gidince yok oldu her şey, herkes.
Hiç olmamış gibi.
“Bir tel koptu ve ahenk ebediyen kesildi.”
Ölen öldüğü ile kaldı, giden gitti.
Yaşayanlarsa, çekirdek çitler gibi bitene kadar bırakmayacaklar önlerindekini.
Geriye kalan bir avuç çiğdemle yetinip çitlerken günlerini,
Ne olacak şimdi demeyi bırakıp
kaç çeşidi var ki bu çiğdemin diye düşünmeli en iyisi.
Hatıralardan süzülür gelir en sevileni: siyah, uzun, ince, Kıbrıs çiğdemi.
Öyle güçlüdür rengi, dudakta kalır mutlaka gölgesi.
Onlardan kalmadı artık, bundan verelim, dedi çerezci.
Siyah, tuzlu ve tombul. Tam bir Anadolu çekirdeği.
Onun bile göründü dibi.
Hayat bitiyor dostlar, çiğdem bitmiş dert mi?

Handan Kılıç
14 Haziran 2023
İzmir

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Çam Ağacının Gölgesinde Ekşi Sözlükte

Ekşi Sözlük sürpriziyle karşılaştım bugün.  Oradan verilen linkteki yazı aşağıdadır:  Medium sitesinde yayınlanmıştır.  Teşekkürler Handan K...