#nardugan
21 Aralık,
Nam-ı diğer “Şeb-i yelda” geldi çattı. Gün dönümünün ve uzun gecelerin
taşıyıcısı kış başlıyor. Zaten 2021’nin bitmeyen dertli günleri,
virüsleri, maskeleri, ekonomik krizleriyle hepimizi zorladığı bir dönemde,
hayattan yorulmuşken şimdi bir de Nevruz bayramına kadar sürecek bu soğuk
mevsimi atlatmamız gerekiyor. Zaman döngüsü, bizi de önüne katmış
bahara akarken, bu kış içimizi ısıtacak, gönlümüzde kök salıp meyveye duran
ağaçların çiçeklerini tomurcuklandıracak bir seraya ihtiyaç var.
Bilirsiniz,
bu uzun gece birçok kültürde farklı isimlerle kutlanırken bereket sembolü
sayılan nar evlerin kapılarında kırılır. Tanelerin dağıldığı alan ne kadar
büyükse bolluk bereketin o genişlikle eve uğrayacağına inanılır.
Bizde #narduganbayramı
olarak geçer bu özel gün.
Çarşıdan alınan bir tane, tıpkı merkezine kendimizi koyduğumuz bir mandala gibi
açıldıkça çoğalır, bin tane olup damaklarda ekşiyle tatlıyı buluşturur.
Hayat ve mandala da böyle akar, geceler kısalarak güne,
karanlıklar aydınlığa, kışlar bahara ulaşır. Döngü devam eder, gider.
Nar, Birhan Keskin’in şiirinde de; halden hale dolaşır, adeta
tenden kalbe, dilden dile yalvarıştır. Der ki;
“ Dürtme içimdeki narı
Üzerimde
beyaz gömlek var”
Bugün küllenmesi gereken ateşleri şairi dinleyip kendi haline
bırakalım ama içimizdeki bereketi çatlatacak bir dünyaya, mandalaya tutunalım.
Ben bugünün bereketi için bunu çizdim. Umarım güzel bir yıl olur, hayatlarımıza
maddi manevi bereketler getirir.
Nardugan Bayramımız
kutlu olsun.
#handankılıc
Handan Kılıç
21 Aralık
2021
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder