BİR KADIN ZAFERİ- 2018 DE DIRIGENT

  SİNEMA GÜNLÜĞÜ 204.FİLM   

Mayıs sonundan beri yeni bir film yazısı paylaşmamışım. Aslında mümkün olduğunca her gün bir şeyler izliyorum. Yazı her zaman yaşamın gerisinde kalıyor. Bir de tutulmalar, retrolar falan derken iyice yorulduk. Bir yerden başlayayım da gerisi gelir diyerek bir film önerisi ile dönüş yapayım. 

Dün sıcak ve kurak bir bozkır gününde evin rutin yemek, bulaşık, çamaşır üçgenini tarafından yutulmuşken bir de başıma yeni işler alayım diyerek Cuma pazarından aldığım yeşilliklerle ilgili işler icat ettim. Anneme bütün ömrün mutfakta geçiyor, beş su ot yıka, doğra, haşla bir ürüne dönüştür derken onun gibi olmaya başladım galiba.

"Neydim deme ne olacağım de" demiş atalarımız. 

Hayat zaten bu değil mi; bir günü diğeriyle aynı geçenin, değişmeyenin, çoğalmayanın zararda olduğu bir vakit değil mi hayat! 

Hepimiz her gün değişiyor, evriliyoruz. Faydalı bir hale geliyorsak ne ala. Zehir artıyorsa bünyede aman dikkat:) 

Ben de işte annem gibi doğal üretim genlerimi aktif edince dün bunca işin arasına bir iş daha kattım; ilk defa kekik yağı yaptım. Bağışıklık güçlendirici, koruyucu, antibiyotik kadar tedavi edici imiş. Umarım güzel olur. Şişelerdeki hali bile güzel bence ☺️ Bakınız şekil 1 aşağı:))  

Taze kekik bulmuşken salatalarda kullandığım sızma zeytinyağ içine de ekledim. Hatta sarımısaklı, acı biberli, nane, reyhan, kekik eklemeli salata sosu da yapıp buzdolabına koydum. 

Sonra taze yeşilliklerle yani, kekikli, reyhanlı, maydanozlu, naneli, taze soğanlı, acı- tatlı biberli, domatlı (evet İzmir’de domatese domat denir) kısır yaptım. Enfesti. O kadar uğraş, yıka, doğra hemen bitti. Mutfak kadar nankör yer yok diyeceğim de bereketin merkezinin suçu ne:) Hem nankör insanlara ait bir sıfat, mutfağa, yeşilliğe değil.

Kalanları da yıkayıp süzüp sudan arındırdım ve gölgede kurumaya bıraktım. 

Neydim ne oldum. Neydiler ne olacaklar, kuruyacaklar, kokularını yağa, yaprağa hapsedecekler belki ama sonuçta dönüştükleri hal ile dünyaya katkıları devam edecek. 

Üstüne zoom da @yesocimcoz ü dinlerken #mandala çizdim.  @sanalyazievi nin temas ettiği bir gün daha yaşayıp akşam yorgunluktan yığıldığım yerde @tvplus ta en çok izlenenler kategorisinden ilk filme bastım ve karşıma  #birkadınzaferi adlı film çıktı. Film arayacak halim bile olmayınca rastladığım  filmin güzel çıkması şans oldu. 

 Yandaki afişte görüldüğü gibi gerçek bir hayat hikayesi. Kadının baktığı adam da ona epey eziyet eden ama aşık olduğu biri. Yanında olmayan herkese karşı büyük bir zafer kazanan kadının mücadelesi kesinlikle izlemeye değer.  azmi ilham verici, gözünü hedefe diktiğinde köstek olanlar kadar çok olmasa da desteklerin de çıkabileceğini hatırlatması açısından umutlu bir yapım. 

Filmin künyesi ve gerekli bilgilere burayı tıklayarak ulaşabilirsiniz.

  Kadın olmak yarışa bir kaç adım geriden başlamak, erkekler düz koşuda iken engelli atlamak gibi diye düşünürdüm her zaman ama galiba bu düşüncem değişmiş. Evet kadınlar çok zorlukla baş edebilecek zihin, vücut yapısı ile donatılmış. Üretimde bir erkeğin çok ötesinde işler yapabilir. Hepsinin üstesinden gelip kendini gerçekleştirebilir. Yarıştığı bir önceki kendi olunca ne kadar ilerlediğini de görebilir. 

Bütün gün mutfakta geçince hiç yazamadım dün ama belki de zihnim dinlenmiştir. Bugün yorgun olan vücudum dinlenirken o sahneye çıkabilir. Yeter ki gözünü hedeften ayırma!

En sevdiklerinin çelmelerini umursama! Filmi de kadın ya da erkek fark etmeden izle. Yeşilliğin varsa kısır da bu günlerde iyi bir alternatif.  Tabi ki #reyhanşerbeti nin de hastasıyız:) sevgili dostum @egedentarifler in sayesinde haftada üç demete çıktık 🥰🤭 #handankılıc #mandalakabile #sanalyazievi #kekikyağı #tazekekik #kadınolmak #filmönerisi