SPOİLER İÇERİR
Game of Thrones dahil izlediğim diziler arasında en sürükleyici bulduğum ve tabi ki karakterleri sevdiğim dizi La casa da papel oldu. 4. Sezon Cuma günü gelince karantina günlerinde olmanın da verdiği kalabalıkla izlemeye başladık ancak araya giren işler yüzünden 8 bölüm üst üste izleme hayalimiz gerçekleşmedi. 5 bölümde kaldık:)))
Ertesi gün kahvaltıdan sonra oturup kalan 3 bölümü de bitirdik. Akşam da La casa da papel fenomen belgeselini izledik. Onu bir sonraki yazıda anlatacağım.
Dizinin müzikleri çok güzeldi. Bu seferki şarkılar daha bir başkaydı. Berlin'in düğününde çalanlar falan nefisti. Şu adreste toplanmış parçaları dinleyebilirsiniz. Ama tabi intro müziği de her bölüm başında zevkle izlendi. Tıklayıp dinleyebilirsiniz.
Dizide bazı mantık hataları elbette vardı ama sevince kusurları hoş görüyor insan:) Tokyo'nun online bağlantı ile ameliyat yapması mesela Tıp öğrencisi oğluma boşa okuyorsun diye takılmamıza sebep oldu.
Arturo Roman yine deli etti. Aslında gölge yanlarımıza dokunması ile bu hisleri yaşattığı tespiti yapılmış, katılıyorum.
Profesörün ve Berlin'in duygusal davrandığı konularda nasıl çuvalladıklarını gördük. Demek ki, duygular insanı aşağı çeken bir çeldirici. Ama artık dördüncü sezondayız ve karakterler arasında atlattıkları nice zorluk sonrası duygusal bir bağ kuruldu ve ilk sezon gibi profesyonel davranamadıkları zamanlar arttı.
Bankanın güvenlik şefinin ciddi bir askeri geçmişi olmasına rağmen kelepçeyi çıkarmak için bir mühendis olan Palermo'dan öğrenmesi de inanması zor sahnelerdendi. Hem de bir ihanet olduğundan çok rahatsız ediciydi. Ama sonradan işin başına geçince yine plana olan aşkına sadık kaldı.
Lizbon polisin elinden kurtarıldığı müthiş operasyon sonrası neden bankaya girdi anlaşılamasa da beşinci sezonda bağlayacakları bir zincir oluşturma amaçları olduğu ortada.
İspanyol Emniyet Teşkilatı yine yerin dibine sokulmuştu. Halk desteği ve güç odaklarını demokratik davranmaya zorlayan Avrupa Birliği üyeliğinin getirdiği sorumluluk merkezi hükümetlere karşı halkın emniyet sübabı olduğunu hatırlattı. Emniyetin ne kadar emniyetsiz olabileceği, kamera olmaayan yerde yapılanlar bazı gerçekleri hatırlattı.
En çok eleştirilen kısmı çölde işkence yapan kişinin Osman isimli bir Türk olması idi. Aslında bu ülkenin güncel durumunu bile takip ettiklerini gösterdiğinden eleştirilmesi değil düşünülmesi gereken bir husustu. Sonuçta mızrak çuvala, hukuksuzluk evrensel yasalara sığmazdı.
Hukukun üstünlüğünün kabul edildiği, işkencesiz, demokratik günlerde yine yeni bölümleri merakla bekleyeceğiz. Netfilx 'e teşekkür ederiz.
Bir de buraya küçük hatıra bırakalım tek eğlencemiz La casa da papel karakteri filtresi ile selam edelim :))
Bir de buraya küçük hatıra bırakalım tek eğlencemiz La casa da papel karakteri filtresi ile selam edelim :))
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder