Bu Şubat ayı da pek kısa deyip, oysa üç gün eksik önündeki ve ardındaki aydan deyip yine kendimi film izlemeye verdim. Bir ay sadece okuyor, birinde sadece izliyor, birinde izlediklerimi buraya yazıyor, fırsat bulduğum aralarda öykü yazmaya çalışıyorum.
Çok beğendiğim, üzerine epey düşündüğüm filmleri SİNEMA YAZILARI etiketinin altında (web görünümünde yukarıdaki kategorilerde ve sağdaki sütunda etiketler bölümünde var) yazıyorum. Daha kısa yazılar, tavsiyeler için FİLM ÖNERİLERİ etiketi ve kategorisini kullanıyorum. Bu sefer yine bu öneriler etiketine dahil olacak şekilde kısa kısa bir kaç filmden bahsetmek istiyorum. Sonuçta her zaman uzun uzun düşünülecek filmler izlemek mümkün değil. Arada çerezler ya da duygusunun içine giremediğim filmler oluyor. Onları da böyle topluca tek başlık altında yazıyorum.
Gelelim şimdi filmlere: Spoiler içerir -
SİNEMA GÜNLÜĞÜ 94.FİLM BU GÜN ASLINDA DÜNDÜ
Bu filmin senaryosu tüm zamanların en iyi 27. senaryosu seçilmiş.Kibirli bir adam olan hava durumu spikerinin tekrar tekrar aynı güne uyandığı , sonunda normale dönebilmek için yanlışlarını anladığı film son derece yavaş. 1993 yapımı olduğundan genç izleyicinin sabredebileceğini sanmıyorum.
SİNEMA GÜNLÜĞÜ 95.FİLM
RÜZGAR GİBİ SÜRÜKLEYECEK 1999
Ünlü İranlı Yönetmen Abbas Kiarostami'nin filmi tam olarak bitmeyen bir bekleyişin öyküsü. Arada şiirlerin de okunduğu film son derece sembolik anlamlar içeren, bunları okuyabilecek festivalseverler tarafından çözümlenebilecek bir yapım. Nuri Bilge Ceylan'ın kelimeleri çok da kullanmadığı, şiirsel perspektiflerle o sıkıntıyı iliklerinizde hissettiren Mayıs Sıkıntısı gibi geldi bana. Zorlayıcı. Meraklısı izleyebilir.
Çok beğendiğim, üzerine epey düşündüğüm filmleri SİNEMA YAZILARI etiketinin altında (web görünümünde yukarıdaki kategorilerde ve sağdaki sütunda etiketler bölümünde var) yazıyorum. Daha kısa yazılar, tavsiyeler için FİLM ÖNERİLERİ etiketi ve kategorisini kullanıyorum. Bu sefer yine bu öneriler etiketine dahil olacak şekilde kısa kısa bir kaç filmden bahsetmek istiyorum. Sonuçta her zaman uzun uzun düşünülecek filmler izlemek mümkün değil. Arada çerezler ya da duygusunun içine giremediğim filmler oluyor. Onları da böyle topluca tek başlık altında yazıyorum.
Gelelim şimdi filmlere: Spoiler içerir -
SİNEMA GÜNLÜĞÜ 94.FİLM BU GÜN ASLINDA DÜNDÜ
Bu filmin senaryosu tüm zamanların en iyi 27. senaryosu seçilmiş.Kibirli bir adam olan hava durumu spikerinin tekrar tekrar aynı güne uyandığı , sonunda normale dönebilmek için yanlışlarını anladığı film son derece yavaş. 1993 yapımı olduğundan genç izleyicinin sabredebileceğini sanmıyorum.
SİNEMA GÜNLÜĞÜ 95.FİLM
RÜZGAR GİBİ SÜRÜKLEYECEK 1999
Ünlü İranlı Yönetmen Abbas Kiarostami'nin filmi tam olarak bitmeyen bir bekleyişin öyküsü. Arada şiirlerin de okunduğu film son derece sembolik anlamlar içeren, bunları okuyabilecek festivalseverler tarafından çözümlenebilecek bir yapım. Nuri Bilge Ceylan'ın kelimeleri çok da kullanmadığı, şiirsel perspektiflerle o sıkıntıyı iliklerinizde hissettiren Mayıs Sıkıntısı gibi geldi bana. Zorlayıcı. Meraklısı izleyebilir.
Sanki izledim gibi bu filmi ama hatırlamıyorum. Neyse yeniden izleriz:)
YanıtlaSilBen de bir daha izledim ama zor olduhıza alışmışız
Sil