SENDEN, BENDEN BİZDEN, YENİDEN:))






MERHABA ŞUBAT

2020'ye büyük umutlarla girip koskoca OCAK ayını ne olduğunu anlamadan devirdik. Hayatımızda neler değişti, hangi hedeflerimize yürüdük? Tam da bu gün, Şubat tatili biterken bir muhasebesini yapmak güzel olur.

Buralarda epeydir yoktum. Tabi bloga giremesem de Ocak ayının ilk yarısı benim için dolu dolu geçti @nil_cokyasa ile @sanalyazievi nde #öyküatölyesi ne katıldım, yüzümü güldüren öyküler yazdım. 

Onun haricinde halim pek yamandı. Tıpkı dünyada ve ülkemizde doğal afetler, depremler, seller, orman yangınları, düşen uçaklar, çıkmaya ramak kalan savaşlar, adaletsizlikler, kazalar eksik olmadı ya, kişisel hayatlarımıza da bu olayların gölgesi düştü. Kayıplar ister istemez hepimizi üzdü. 

Ayrıca tüm dünyayı korkutan, çeşitli adlardaki grip salgınları da insanları acillere yığmış, yataklara düşürmüş durumda. Çok şükür hastaneye düşmedim ama düşenleri götürüp getirirken ben de nasiplendim. On iki günlük İzmir tatilimiz sürekli başa dönerek tekrarlayan bir griple geçti. Tatil bitti, ama hastalık sürüyor.

Neyse ki, ara sıra dışarı çıkmayı başardım. Denizi, rüzgarı, martıları ile yine güzeldi İzmir.
Buluşabildiğim arkadaşlarımla ölüler konuşmalı kitabımın mini imza günlerini de yaptım.

Kitapağacı'nın İzmir'deki toplantısına da katıldım.


Sonunda ben de bunca zorluk ve yoğunluk arasında şeytanın bacağını kırayım dedim ve eve dönünce ikinci ayın ikinci gününde bloga bir şeyler yazayım istedim. 

Bloga uğrayamadığım zamanlar sık sık olur da film izlemeyi pek bırakmam. Normalde geçen yıl bazen günde iki film izledim ama galiba bu yıl biraz daha yazı ile haşir neşir olacağım. Bunun habercisi olduğunu varsayıp yılın 33. gününde ikinci filmi izlemiş olmaktan hiç telaş duymadım. 

Yaşadığımız günlerde nasıl bir bereketsizlik var bilmiyorum. Filmi daha sonra yazacağım, şimdi geçiştirmek istemiyorum. Tam da hızla giden günümüz karmaşasını anlatan 2017 İsveç yapımı film mutlaka izlenmeli çünkü.

Bu gün 02.02.2020 gibi şık duran özel bir tarih olunca bloga geleyim, biraz kendimden haberler vereyim istedim. Dünya üzerinde yaşayan kimse bir daha tersten de düzden de okunsa aynı yazılan bu tarihi göremeyecek. Ondan özel bir enerjisi vardır diye düşünüyorum. Hatta bu yazı da yayına blogda 20:02' de, instagramda 20: 20 de girsin :))

Şimdi gelelim habere:))

Barış İnce'nin @izmiryaziatolyesi nden arkadaşlarım @ilknurdemir66 ve @neslihanyigitler in sürekli yazarı olduğu @yaziyorumdergi nde bu ay ben de varım. 

Başta editör @zeynoeesin olmak üzere dergide emeği geçen herkesin eline, yüreğine sağlık :) 

Dergiye bu linkten PDF olarak ücretsiz ulaşabilir tüm sayıları indirebilirsiniz. #edebiyatdergisi #kültürsanatedebiyatdergisi 

#yazıyorumdergi si özellikle edebiyat okuru için son derece verimli bir kaynak. Titizlikle hazırlanıyor. 

Benim yazıma ise 21. Sayıyı indirip 51. Sayfada ulaşabilirsiniz 

#hayatyazıyor #bizoynuyoruz


Mutlu Şubatlar:))

1 yorum:

Çam Ağacının Gölgesinde Ekşi Sözlükte

Ekşi Sözlük sürpriziyle karşılaştım bugün.  Oradan verilen linkteki yazı aşağıdadır:  Medium sitesinde yayınlanmıştır.  Teşekkürler Handan K...