Merhaba,
Geçen hafta Sanal Yazı evinin yeni serisi Behiye Malkoç'la Yolda Programına konuk oldum.
Dinlemek isterseniz aşağıdaki videoyu tıklayabilirsiniz.
Merhaba,
Geçen hafta Sanal Yazı evinin yeni serisi Behiye Malkoç'la Yolda Programına konuk oldum.
Dinlemek isterseniz aşağıdaki videoyu tıklayabilirsiniz.
Heyecanlı bir gün daha yaşadım. 3 Ağustos 2024 tarihinde elime ulaşan üçüncü basılı kitabım Dipsiz Göl adındaki roman heyecan sebebimdi.
Satışının sadece bırakacağım linkte olduğu kitabı seveceğinizi umuyorum.
#dipsizgöl romanımın çalma listesine Spotify uygulaması içinden aşağıdaki barkodu okutarak ulaşabilirsiniz.
"Her temas iz bıraktı. Kuşlar ekmek kırıntılarını yiyince eve dönemeyen Hansel’le Gratel misali herkes her santimetrekaresi izlenen bir ormanda kayboldu. Dönüp dolaşsa da çıkış yoktu. Hatta yeni dünya dipsiz göllerle doluydu. Susayıp içeni kandırmayan su birikintileri tekinsizdi. Denizler dalgalı, dolunaylarda gelgitler sarsıcı, bir türlü yüzünü göstermeyen güneş dondurucuydu. Daha ilerideki bataklıktan çıkana da rastlanmadı. Çırpınanı da müptelası da artık herkes düşsüz bir uykudaydı."
Handan Kılıç yeni romanı; Dipsiz Göl kitabında edebi çizgisini sürdürürken karakterlerine merhametle yaklaşmayı ihmal etmiyor.
Türkiye'nin sıklıkla geçtiği karanlık günlerin arka planda aktarıldığı eserde okurların kalbine dokunacak bir hikâye sunuluyor.
Hadi gelin bugün karnıyarık yapalım. Adında hayır yok demeyin, en çok sevilen yemeklerdendir. Çok aşamalı olduğundan zahmetli de kabul edilir. Özel günlerde, bayramlarda, iftarlarda baş köşededir. Lafı uzatmadan tarife girelim. Merak etmeyin, her evde bulunan malzemeler. Eksiğiniz varsa komşudan da alabilirsiniz. Özellikle sesleri çok çıkanlardan, onların ki tazedir. Ama inanın sessiz evlerde de kilerler doludur. Bir zaman sonra vegan olup unutmuşlardır hepsini. Sorarsanız onlar da bakar belki.
Başlıyoruz:
• 6 adet orta boy aile bireyi
• 3 yemek kaşığı sofra muhabbeti
• 1 adet büyük boy kurutulmuş dert
• 2 adet yeşil taze bağırtı (iç harcı için)
• 350 gram kıyılmış evlat
• 2 diş mızıldanma
• ½ tatlı kaşığı biz ne çektik nasihati
• ½ tatlı kaşığı siz ne gördünüz nasihati
• 1çay kaşığı tuz
• 1çay kaşığı karabiber
• 2 adet küp doğranmış eziyet
• 6 adet orta boy yeşil sivri laf sokma
• 1avuç gülümseme
Kızartmak için:
• 1su bardağı kızgınlık
Karnıyarık yemeğinin püf noktası, 6 adet orta boy aile bireyinin acısının alınması için tuzlu suda bekletilmesidir. Yoksa acısından yenmez. Hem zaman her şeyin ilacı. Hepsini atın suya beklesin, beklesin, beklesin. Sonra zaten kızgınlık yağında pişireceksiniz. Tabi o aşamaya gelene kadar yapacağınız bir dolu iş var.
Bol suda yıkadığınız, pakladığınız aile bireylerini, pijamalı şekilde soyun ki dışarıya gösterdikleri yüzleri düşsün. 3 yemek kaşığı sofra muhabbetini bir tavada kızdırın. Yemeklik doğradığınız 1 adet büyük boy kurutulmuş derdi üzerine ekleyip pembeleşene kadar kavurun. 2 adet kelime kelime doğranmış taze bağırtı ilave edip kavurmaya devam edin.
350 gram orta yağlı kıyılmış evlat da ekleyin ve kavrulmakta olan dertlerle birlikte renk alıp, suyunu çekene kadar pişirin. Kıyılmış evlat miktarı size kalmış, elinizde ne varsa artık.
Aralarda karıştırıp pişirme işlemine devam ederek sırasıyla; 2 rendelenmiş eziyeti, yarım tatlı kaşığı biz ne çektik nasihatini, yarım tatlı kaşığı siz ne gördünüz nasihatini, birer çay kaşığı tuz ve karabiberi ekleyin ki şenlensin yemeğiniz.
2 adet küp doğranmış rendelenmiş eziyet de ekleyin, 5 dakika kadar pişirdikten sonra ocağın altını kısın ve bir avuç doğranmış gülümseme de koyup son kez karıştırarak ocaktan alın.
Acısını alıp, pijamalı soyduğunuz 6 adet aile bireyini kızartma vakti geldi.
Fırına dayanıklı bir kaba yerleştirin ki dağılmasınlar.
Ve en zevkli yerine geldik. Aile bireylerini orta kısımlarından yarın. Tam kalbine kalbine sokun bıçağı. Zaten görmediği kalmadı, ayakta duramaz halde, fırın kabına uzanmış yatıyor, bir yemek uğruna Ya Rab, ne bireyler kızgınlıkta kızarıp fırınlanıyor.
Neyse edebiyatı bırakalım, tarife geri dönelim. Hazırladığınız iç harçtan karınlarını deştiğiniz aile bireylerinin üzerine bol bol ekleyin.
Gassalın elindeki ölüden farksız bireyler iyice dağıldığına göre şimdi başını gözünü süsleme vakti. Kapı falan çalar biri gelir maazallah, el alemin ağzı torba değil ki büzesin, ver karnı yarığı afiyetle yesin, sesini de kessin. Hem sunum önemli, önce Instagram’a sonra sofraya. Üzerine birer adet doğru profilden post gülümsemesi serperken orta boy yeşil sivrileri tatlı bunlar laf sokmasıyla ekleyin.
Pijamalı aile bireyleriniz bunca işlemden sonra önceden ısıtılmış 170 derece fırında 20–25 dakika kadar pişirilmeye hazır. Karnıyarığınızı, sıcak olarak, dilerseniz tereyağlı tane tane dert pilavı ve hayatınıza her yerden dahil olmuş hıyarları doğradığınız bol köpüklü bir cacık eşliğinde servis edebilirsiniz. Şimdiden afiyet olsun!
Bu arada unutmayın, hıyarlar kesmezse acınızı, salamura edilmiş güzel günler turşuları veya taze tatil planları yaparak karnıyarık yemeğinin ağırlığını dengeleyebilirsiniz. Belki gittiğiniz yerde de caciki bekliyordur sizi, kah gülüp kah ağlayarak karnıyarıklı günleri yad edersiniz.
Yeni tariflerde buluşmak üzere.
Esen kalın diyeceğim ama esmiyor.
Handan Kılıç
*Bu yazı ilk kez 23.7.24 tarihinde medıum.com #türkçeyayin 'da yayınlanmıştır.
Son zamanlarda izleyecek bir şey bulamıyoruz, çoklukta kayboluyoruz, senin önerilerin vardır diyerek gelen arkadaşlarımın önerisiyle bir analiz yazısı yazmadan Netflix listesine bakarak hatırladığım kadarıyla son bir yılda izlediklerimi sırayla yazdım. Zevkler ve renkler tartışılmaz elbette ve yatırım tavsiyesi değildir. Meraklısına iyi okumalar iyi seyirler.
Çağatay Ulusoy çok yakışıklı bir oyuncu ama ilk defa burada oyunculuğunu sergilemiş. Terzi'de hiç sevmemiştim. Takım elbiseleri iyi taşıyan bir mankendi adeta ama burada oynamış.
Oyun içinde oyun dedim ve ne kadar manipülasyona açık bir toplum olduğumuzu gördüm. Yapay zekanın yavaş yavaş her yeri ele geçireceği aşikar. Seyredilir mi, vaktiniz çoksa. Daha iyi bir şey bulamadıysanız...
324-Kimler Geldi Kimler Geçti
Gördüğüm en boş en anlamsız, senaryosuz, temasız dizi. Asla vakit ayırmaya değmez.
325-Şahmaran
Önemli bir efsane. Epey oldu izleyeli, çok beğensem yazardım. Serenay Sarıkaya hangi dizide oynasa insanlar seyrediyor diye çok iyi senaryo yazmaya gerek duymuyorlar bence. Vakti olan baksın.
326-Sweet Manolya
Kız kardeşlik dizilerine meraklı olanlar için bir Amerikan kasabasında geçen, yavaş tempolu, gidenler gelenler, ailelerin tarihiyle hesaplaşmalar falan yaşanan, sakin izlenebilir bir dizi.
327-La Pasion Turca
Merak edip başladığım bir kaç bölümde yarım bıraktığım dizi. Normalde pek yarım bırakmam ama merak ettirmedi. Bir gün çok sıkılırsam falan tamamlarım belki.
328-Ada ve Maestro
Uslanmaz romantiklere demiş tanıtımında hemen atladım tabi. İyon adalar grubundan Paksu paxos adasında geçiyordu. Bu da izlemek için güzel bir neden. Ne çok benziyor kültürlerimiz, ayıplarımız, sınırlarımız. Biz Yunanistan kültürüyle iç içeyiz. Yine sakin bir yaz dizisi isteyenlere uygundur.
329-Sen Büyümeye Bak (Film)
Babasız doğurduğu ve babasına hiç haber vermediği çocuk okula başlamadan kendisi hastalanan bir anne ve çaresizliğini anlatan, Aslı Enver başrolde diye izlenen bir dizi. Fakir ama gururlu kadın kendi çocuğunu büyütür kafasının patlayışını görüyoruz. Bir çocuğu bir köy büyütür.
330-Sen Yaşamaya Bak (Film)
Kaan Urgancıoğlu'nun başrol olduğu, Aslı Enver'in ölmüş anne olarak ara sıra göründüğü, Sen Büyümene Bak adlı dizinin devamı bir içerik.
Hayatın anlamsızlığını sorgulayıp alkol bataklığına düşen zengin aile çocuğu sendromlu, sonu bir yere varmayan bir anlam arayışı. Son yıllarda Türk sineması hep bunu üretiyor. Gerçi eskiden de vardı. Ülkede iki tür insan var bu nedenle her türlü alıcısı oluyor farklı yapımların. Biri çalışmaktan iflahı kesilmiş fakir tabaka biri de hayatın her zevkini tattığı için tatminsizlikten bunalmış zengin tayfa. Sanatçılar genelde bu zengin zümreye yakın ama fakirlerin dertlerini sinemaya aktaranlar oluyor ve yaşamadıkları şeyi hissettiremiyorlar. Zenginler de hep mutsuz imajı verilerek fakirlerin isyanı engelleniyor. Her şey sosyoloji ve psikoloji işte.
331-Kulüp
Beğendiğim bir senaryo. Oyuncu kalitesi de çok iyi. Gerçek hikayeler insana dokunuyor. İzlenmeli ve öteki olan gözünden de dünyaya bakmalı ki insan olma yolunda adım atalım.
332-Terzi
Yine başrol oyuncuları ve reklam hatırına dönen herkesin içinde tuttuğu gerçek duyguları yüzünden öfkeyle bakıştığı bence başarısız 2 sezonluk dizi.
333-Atiye
Göbeklitepe tanıtımı amaçlı çekilmiş 3 sezonluk bir dizi. Uzmanlarının Göbeklitepe'yle olan ilişkiler yüzünden yanlışları olduğunu ileri sürdüğü ama uzman olmayanın bunları fark etmeden izleyebileceği bir dizi.
334-İyi Adamın 10 Günü (Film)
Çok güzeldi. Üçleme olacak ve kitap uyarlaması olunca senaryo hemen dolu dolu oluyor.
335-Kötü Adamın 10 Günü (Film)
İyi filmdi.
336-İstanbul için Son Çağrı (Film)
Behlül -Bihter ikilisinden faydalanma der geçerim. Beren Saat, Kıvanç Tatlıtuğ nereye koysak gider demişler ama çok saçmaydı. Söylenecek söz, çekilecek film bitti gibi geliyor bazen. Kaliteliler vardır belki ama popülarite içinde sesleri kayboluyor.
337-Çok Aşk (Film)
Hasan Can Kaya'nın kendi filmi, kendisini de kendi oynamış olmamış. Diğer oyuncular usta toparlamaya çalışmışlar ama Hasan Can gösterilerine devam etsin, zira bir kaç sene onu izleyerek güldük. Ama sinema başka bir şey.
338-Kurak Günler (Film)
Gelecekten umut kestiğim bir zamanda izlemiştim. Genç ve idealist bir savcının ilk görev yeri olan bir orta Anadolu ilçesinde dürüst kalmak isterken içine çekildiği oyunlar, iftiralar ve sonunda tıpkı bir önceki savcı gibi oradan gitmek zorunda kalmasını anlatan tam bir kurak mevsim filmi. En iyi Türk yapımlarından olduğunu düşünüyorum. Yazana da çekene de tebrikler.
339-Erşan Kuneri
Cem Yılmaz markadır, bu dizi de epey güldürmüştür. Çok yaratıcı karakterler vardı.
340-Kül (Film)
Bir yayınevi- yazar var diye izlediğim ama berbat bir senaryosu olan, yine popüler oyuncularla yürümeye çalışan film olmadı.
341-Pera Palas'ta Gece Yarısı
Güzel bir diziydi. Merak ettirdi. Epey oldu izleyeli.
Şimdilik hatırladıklarım bunlar.
318- Zeytin Ağacı
İlk sezonu da bir günde izlemiştim. İkinci sezonu da aynı izledim. Karakterleri hatırlasam da ilk sezon neler olduğunu çok da hatırlamadığımı gördüm. Oysa çok etkilendiğimiz yapımları yıllar sonra bile ürpererek ya da sevinçle hatırlarız. Olan bitenden bize kalan hep duyguyla zihnimize işlenendir.
Bunları safsata bulan doktorun kendi içinde yaşadığı yolculukta farkındalıklarının artmasıyla mesleğini bırakıp bu işe koyulduğunu gördük.
Amma velakin yakın arkadaş olan üç kızın da hiç bir sorununa derman olmadı. Keşke öyle bir mekanizma olsa, düğmeye bassak bu başımıza neden geldi, öğrensek ve çözsek.
Dede koruk yer torunun dişi kamaşır diye atasözümüz var bizim. Elbette üzerimizde veballer olabilir. Ama suçların şahsiliği ilkesi de var hem hukukta hem de dinimizde. Elimizden geldiği kadar farkındalıklarımızı artırıp kazasız belasız yaşamaya bakacağız.
Hasılı kelam dizi dağı fare doğurdu, güzel kadınlar, yakışıklı adamlar ve Ayvalık manzarası dışında bir şey vaad etmiyor dizi. Ben yanında koca bir çanta ördüm, kendime tatil verdiğim bir günde izledim. Yanıma kar kalan çanta:))
Merhaba, Yazı-yorum Dergide 6 yıl boyunca düzenli yazdım. Bir nevi evimdi. İki yaşından sekiz yaşına gelirken beraberdim. Sinema eleştiril...