Yanılgıya düştüm, olabilir; insanın başına her şey gelir. Yıkık bir duvarın altında da kalabilirdim ama şanslıydım; zamanında kenara çekildim, kuyulara da inip çıktım, denizin dibini de çıplak gözle görüp boğulmadan kıyıya vardığım oldu. Karanlığa, yalnızlığa ve sessizliğe alışığım , beni ırgalamaz.
En son böyle yazmışım defterime günler önce.
Ama bugün diyorum ki alışsa da her karşılaştığında yeniden kuşatıyor karanlık insanı. Hayatı izleyecek küçücük bir penceren kalıyor; oradan ışık sızıyor. İçinde bulunduğun karanlık her yerin öyle olduğu hissini yaşatıyor. Sıkıştığın yerden çıkmak istesen de kollarından tutup bırakmıyor hayat. Ve orada ne doğru ne yanlış karışıyor. Yanılgılar yenilgilerle yarışıyor.
Yalnızlığı seyrettiğin pencere değişiyor, çaresizlerin çare aradığı koridorlar uzuyor. Sağa bakıyorsun acı, sola bakıyorsun acı, ilerisi belirsiz, gerisi karanlık, olduğun yer suni bir ışık.
Sürekli aynı kaybolmayı yaşadığın bir zaman labirentinde yeni olasılıklar arayan bir deney faresi gibi dolaşıyorsun. Çıkışı ararken çığlık çığlığa susuyorsun.
Handan Kılıç
14 Temmuz 2021
İzmir
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder