İlk ilmeyi tutan sıra söküldü mü
gerisi gelir. Dişlerinin arasında bir yemek kalıntısı nasıl rahatsız eder
insanı. Ya da eksik bir diş olduğunda, yani fazlalık ve yokluk durumunda dilin
hep oraya gider ya hayat kiliminin bir yerinde o yıpranmışlık varsa göz de
oraya kayar, ayak da.
Zamanında tamiri mümkün olan durumlar
olabilir tabi, ustasının elinde derlenir, toplanır o sergi ama bir de ehline
düşmezse yamalanır, yırtılır. Bir bakmışsın yörüngesi kaymış varlığı zarar
görmüş.
Hayatım herkesin ayakları altına
serilmiş bir kilim adeta. Oysa hayata serili kilim olmaktı niyetim. Doyurmak,
doğurmak, doymak, yeniden kendi ile karşılaşacağı bir platformda insana
dokunmaktı isteğim ama olmadı. Ayağımın altından kayıp gitti zaman tutamadım. Uçan
halıya dönüşmedi kilimim. Kıymet bilmezlere denk geldi, soldu rengim. İlmek
ilmek dokumuşken saçaklarındaki sökükten tuttular. Çekip ucundan sonuna kadar gittiler.
Kök boyayla boyanmış o ilk halime dönünce öylece bıraktılar. Kaybolup gitti
emeklerim. Yordu, ehline denk gelmeyişlerim. En zoru da başarısız değilken yenik
sayılmaktı ya, kazanmak sevdasından çoktan vazgeçtim.
#handankılıc
23/11/2021
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder