Yaşarken Oldu!






Her şey yaşarken olur; yavaş yavaş kendimizi buluruz, sancılıdır. Yalpalamalarımız da olmuştur hatalarımız da. Hepimiz aynı yollardan geçiyoruz, aynı dersleri almıyoruz ama çoğu zaman aynı sonuçlara varıyoruz  
Önceleri zayıfız, safız, 
hata üstüne hata yapıyoruz doğru diye düşünerek.  Yalnızız, anne babamızın dengesiz ilgisiyle ya da ilgisizliği ile yaralanmışız hepimiz.

Zamanla hayatımıza giren dostların bıçakları sırtımızda, yüzümüzden düşen parçalar anılarımıza saçılmış, emek verdiklerimiz vefasız çıkmış, kendimizin önüne koyduğumuz her şeyden, herkesten tokat yemişiz, en çok onlar acıtmış canımızı. Ya bırakıp gitmiş bizi ya da bağırta bağırta almış hayat şartları elimizden. Acılar ve yasları hakkıyla  yaşanmadan yenilerinin enkazi altında kalmışız. Her ayağa kalkışımızda eksilmişiz ama yeni bir  kendimizle karşılaşmışız.

 Zamanla daha az güvenen, daha az inanan, daha mutsuz daha boş vermiş daha yalnız insanlar olmuşuz ve ayakta kalalım diye daha umursamaz yapmış yıllar bizi. 

Belki küçük küçük dalgalarla ıslanmışız kıyıda belki de dibi görmüş çıkmışız. Dalış talimlerimiz olmadan nefessiz kalmışız, dipte vurgun yemişiz ama yine de hayatta kalmışız.

Yüzmeyi bilmeden düştüğümüz denizlerde boğulmamışız, bir yolunu bulmuşuz yeniden tutunmuşuz. Karada üzerinde güvenle koştuğumuz toprak kimi zaman kaymış, kaydırmış kimi zaman da düşünce misal dizimizi parçalayan taş parçalarını saklamış bağrında. 

Gizlenenleri, gizleyenleri fark etmemiş ya da fark ettiklerimizi önemsememişiz, yaralanmışız. On dikiş atılmış, izi kalmış ama iyileşince koşmayı bırakmamışız. 

Hasıl-ı kelam, hayattayız; belki çok değiştik zamanla ama kim yirmi yıl önce, resimlerde kalmış o safla devam etmek isterdi ki hayata. 

Özlediklerimiz olabilir, bazen kendimizi de özleriz ama bu gün o kişinin hayatta kalamayacağını da kabul etmek gerekir. Her şey değişir ve yeni bir varlığa evrilir. Değişmeyen tek şey ölüm. Bu bilgi yedeğimizde yeni kendimizin keyfini sürebilmek dileğiyle. 

Belki bu model eskisinden iyi çıkar da yüzümüzü güldürür. Çünkü başka kimse güldüremez bizi, başka kimse üzemeyeceği gibi. 

Handan Kılıç 
18/07/2020 

10 yorum:

  1. Başka kimse güldüremez bizi...👏🏻

    YanıtlaSil
  2. Tebrikler, müthiş bir yazı. Birçok kişinin hislerini yansıtıyor (Ra)

    YanıtlaSil
  3. ne kadar stabil görünse de her şey değişir.

    YanıtlaSil
  4. Evet her şey değişiyor ve yeni bir varlığa evriliyor.Mükemmel ötesi ve feylosofça bir yaklaşım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. çok sağolun estagfurullah filozofluk nerde biz nerde, kısa düşünme denemeleri diyelim

      Sil
  5. ikinci okuyuşumda yazı beni daha farklı mecralara götürdü.Evet zayıfız,safız hata üstüne yapıyoruz.Beklenti hali demeyelim ama daha çok hoşgörüye,toleransa ve affa ihtiyacımız var.Belkide çok kırılgan yaşıyoruz.Karşılıksız,beklentisiz birşeyler yapmak bile yanlış anlaşılabilir olmuş.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. hani Gülten Akın şiiri var ya ah kimselerin vakti yok Durup ince şeyleri anlamaya. Kalın fırçalarını kullanarak geçiyorlar diyor ya öyle olmuş.

      çok sağ olun sizi tanımak büyük bir şans oldu bize, ıssız bir çöldeyken yakınlarda bir yerlerde hala sizinle aynı düşünceleri paylaşan, hastanıza eczaneden ilaç arayacak kadar ince düşünceli, herkese yetişmek, insanlara iyilik yapmak için çırpınan birilerinin olması çok güzel... Dünyanın bu kadar kötü insanların bu kadar umutsuz olduğu bu dönemde hala iyilerle karşılaşmak... var olun efendim:))

      Sil

Bırak Dağınık Kalsın sitesinde Çam Ağacının Gölgesinde vardı

  *Çam Ağanının Gölgesinde, Handan Kılıç’ın 2022 yılında çıkan romanı. Yazarın bu ilk roman fakat daha önce yayınlamış öyküleri var. Bir ilk...