KANDIR BENİ


“Ve dünya karides salataları, çerkes tavuklarıyla yalan bir dünya olup çıkardı”

Yelkovan Yokuşu/ Selçuk Baran
Kitabı kapattı kendi kendine mırıldanmaya başladı:


Dünya zaten yalan değil mi? Biz de bu konuklukta yeni masallar yazmaya çalışırken bahtımıza, klişelere kaçıyoruz. Hayat her kırılma noktasında yeniden aynılaştırıyor herkesi. Devam edebilmek, yeni bir masal yazmak için yine yalanlara tutunuyoruz.

Dilber dudakları, hanım göbekleri, vezir parmakları, yalancı tavukgöğsü diye isimlendirdiğimiz yiyecekler üretip hayata tat katmaya çalışıyoruz.

Oysa bu dünya virüsü, depremi, fırtınası, kış kıyameti hiç dinmeyen, senaryosunun ateşi hiç düşmeyen dertlerle sınıyor bizi.

Haksızlıklar, adaletsizlikler her hayata sızmışken yine de iyi günlere inanıyoruz. Bazen güneş açıyor, badem ağacı gibi kanıyoruz. Sonra yine fırtına, sel, kış... Bazen karın beyazlığı bazen gökyüzünün maviliği kandırıyor bizi. İnanmak istiyoruz. Sadece devam edebilmek için bile “Durma göğe bakalım” diyoruz. En azından başı yukarda yaşayalım...

02/02/2021

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Hayattaki yerini arayıp bulamayanlara samimi bir yol arkadaşı: Çam Ağacının Gölgesinde

  Elif Arslan  Ah şu merak yok mu şu merak? Sayfaları arka arkaya çevirip başladığımız kitabı bir çırpıda bitirmemizi sağlar. İşte böyle b...