Boya boya hepsi süs için...

 



"Boşuna çaba dedi, boya boya hepsi süs için" (*)

Aldırmadım, çizmeye devam ettim; iyi geliyor dedim. 

Neden olduğunu bilmiyorum, okuyamıyorum, yazamıyorum bu aralar, dar bir tüneldeyim, etrafıma bakamıyorum. Karanlık duvarlar, adını bilmediğim hayvanlar daha çok sürüngen kertenkeleler... Misal fare değil mi şuradan geçen. Boyu kolum kadardı, kedi mi fare mi belli değil yuh!

Gün ışığı beklerken karanlıklar tutsağı olduk iyi mi? Yeniden cam kenarına o çiçekleri dizecek miyim? Ona da söylenir bizimkiler, annemin çiçeklerine bir şey diyen yok ama! Bu sene şu mor yapraklı olandan başka bir tanesi çiçek açmadı. Mor biricik, hem rengi ile hem çiçeğiyle... Diğerleri birbirine benziyor yeşil ve çiçeksiz... 

"Yağmurlardan sonra büyürmüş başak ve meyveler sabırla olgunlaşırmış/ Gözlerimin ta içine bak, ölüler niçin yaşarmış" (**)

Ne çok ölüm haberi duydum bu sıra... Bir bir çekiliyorlar sahneden toprağa, sonra orada çiçek açıyorlar, hepsi süs için mi? Ağacın yaprağında fosfor oluyorlar, dünyayı yeşile boyamak için mi, neden bu kadar geliş ve gidişler?

Ya yılanlar, fenafir gözlülerin kabirlerinde neresinden başlıyorlar kendilerini beslemeye? Dilinden mi, gözünden mi, hangisi daha fesat insanın, yüreği mi zihni mi?

Düşününce dehşete düşüyor insan, bunca yılan yeryüzünden geçip toprağa inince, yalanları yılan olup dolanmayacak mı boynuna? O beden çürürken, zerre zerre toprağa karışırken kötü kokuları emip çiçeğe renk, böceğe aşı olmayacak mı? Güzellikten çirkinlik, çirkinlikten güzellik çıkıyor sürekli, işte budur devran dedikleri.

Boşuna bir çaba mıdır yaşamak, 

Her gün kalk, işin yoksa maviye boyanmış gökyüzünü bul. 

Gri ise içinden mavi bir gök çat kendine

Bir sürü kötü söz duysan da, kulaklarını perdele 

Duymazdan gel, boya gönlünü yeşile

Kuş cıvıltıları ekle, ırmak şırıltısı da iyi olur.

Yok yok, sevmem sürekli aynı ritimde akan su rahatsız eder beni 

Yine de seyretmek güzel, mavinin yerde, gökte, gönüldeki halini, Toprağa girmeden önce gönlü yeşille maviyle mamur etmeli.

“Boşuna çaba dedi boya boya hepsi süs için” 

“Taç yaprakları kırık bir sesle” (***) yanıtladım: 

Boşuna değil hiçbiri... Ne verirsen elinle o gelir seninle! Ne yaparsan da öyle; güzelse güzellik, kötüyse kötülük bekliyor gideceğin yerde! 


(*) ve (***) Adalet Ağaoğlu Karanfilsiz adlı öyküden alınmıştır.

(**) Sezai Karakoç

21/10/20

İzmir

Handan Kılıç


5 yorum:

  1. Bir yazı iki satır bazen çok şey hatırlatır.Boyamada aynı şekilde.Seyir hazzı ile ruhu da dinlendirir bambaşka yerlere de götürür.Emeklerinizle,kaleminizle var olun.Hep.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok sağolun siz de hep var olun ve buradan geçtiğinizin işareti olan yorumlarınızla verdiğiniz desteği eksik etmeyin malum marifet iltifata tabidir yazılan iki satır da olsa gönüllere değmesi oradan nağmenin duyulması çok iyi geliyor insana tekrar teşekkür ederim 🙏

      Sil
  2. Bu pandemi hepimizi vurdu. Benzer duygular, yoğun işler, zevk almama, okumama, yazamam koşturmaca. Ama bu arada sen neredesin? Ben neredeyim?Yokum. görünmüyorum. Çıkış yolu arama. Güzel yazı sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen 👌🏻 Aramayalım anda olalım teşekkür ederim 😊 yorum ve katkın için 🙏

      Sil
    2. Aynen 👌🏻 Aramayalım anda olalım teşekkür ederim 😊 yorum ve katkın için 🙏

      Sil

Bırak Dağınık Kalsın sitesinde Çam Ağacının Gölgesinde vardı

  *Çam Ağanının Gölgesinde, Handan Kılıç’ın 2022 yılında çıkan romanı. Yazarın bu ilk roman fakat daha önce yayınlamış öyküleri var. Bir ilk...