Bana bir masal anlat Lutingo



Bir zaman önce sanal yazı evinde bir Kızılderili masalına başladık. Öykü anlattı :) 


Lutingo adında bir gençten bahsetti:


Beyaz ipekten kanatları olan genç adam bir gün yolunu kaybedip karşısına çıkan dağ evinin kapısını çalıyor. Kapıyı geceden daha kara gözlü bir adam açıyor. Bizim Lutingo derdini anlatınca onu eve alıyor. Yemek yediriyor. Bir döşek serip dinlen şimdi diyerek odasına çekiliyor. Lutingo kanatlarını çıkarıp uykuya dalıyor. Sabah olduğunda evdeki telaşlı seslerle uyanan kahramanımız kanatlarının bıraktığı yerde olmadığını görüyor. 



Şimdi bu masalın devamını on beş dakikada siz yazsaydınız nasıl biterdi sorusuyla oyuna dahil oldum ve bakın masal nereye gitti:) 


Lutingo kanatlarını bulamayınca telaşlandı: Geceden kara gözlü adama sordu yeniden. 


Adam sırıtarak, "Onlara ihtiyacın olsa çıkarmazdın, demek ki onlar olmadan da devam edebilirsin. Benim bugün evde işlerim var, sen ormana gidecek, yakacak odun için çalışacaksın, burada kör besleyicisi yok" dedi.


Lutingo şaşkındı, akşam beni evine alan, ekmeğini paylaşan adam bu adam mı diye düşünürken bir yandan da ortalığa göz gezdirdi ama kanatlarımdan eser yoktu.


Adam: 

 

-Hadi oyalanma, diye söylenmeye başlayınca evden çıktı, uzakta görünen ormana doğru patika yola girdi. Biraz ilerlemişti ki adamın sesini duydu:


-Baltayı unuttun!


Geri döndü ve adamın uzattığı, sapında kurumuş kan lekeleri olan baltayı alırken elleri buz gibi oldu. Daha önce hiç yapmadığı bir iş yapacak olmasından dolayı tedirgindi. Geceden kara gözlü adamın iğrendiği gülüşü kulaklarında, elinde eğreti bir şekilde tuttuğu kanlı balta ile ormana girdi.

 

İlk önce kaplumbağa ile karşılaştı. Kaplumbağa Lutingo'nun Çekingen adımlarını değil baltayı görmüş kabuğuna çekilince konuştuğu tavşan da zıplayarak yuvasına girmişti.


Lutingo hala bu kan izlerinin neye ait olabileceğini düşünüyordu. Oradan sekerek geçen bir yavru ceylanı görünce gülümsedi ama onu fark eden hayvanın koşarak uzaklaşması onu düşündürdü.


"Ağaçtan başka ne kesebilir?" diye mırıldandı.


O sırada geyik resmî olan bir tabela gördü. 


"Tamam", dedi. "Ailesinin karnını uzun bir süre doyurmak için geyik eti iyi bir tercih, bu ormanda geyik avına çıkmış olabilir ama av tüfekle yapılmaz mı, öyleyse bu kan” ne diye düşünürken geyiklerin boynuzlarından kurtulmak için kullanmış olabileceği ihtimali aklına geldi, irkildi. 


Lutingo suyun kenarında oturmuş bunları düşünürken yanına gelen hayvanı fark etmemişti:

 

Bir an göz göze gelince geyik dile geldi:


-Sonunda geldin mi baltanla? 


Bütün hayvanlar Lutingo ormana girdiğinden beri etrafa kaçıştığından onunla konuşma cesareti gösteren geyiğe hem sevinç hem de şaşkınlıkla baktı. Hayvan, gözlerinde biriken yaşları göstermekten çekinmeden sözlerine devam etti: 


-Bir başıma yaşamanın anlamı kalmadı. Baltan canımdan can aldığından beri yeniden gelişini bekledim. Onunla olmadıktan sonra, bu sevdiğimiz yerlerde bir başıma dolaşmanın, ormandaki dostlarla kaynaşmanın bile anlamı kalmadı, hadi benim de canımı al diyerek boynunu uzattı. 


Lutingo afallamıştı. 


-Ben yapmadım, balta benim değil, ben cana kıyamam, diyerek yerinden kalktı. Ormanın içine doğru yürürken "Sadece biraz yakacak odun için geldim buraya" diyerek uzaklaştı. 


Kalbine oturan hüzün delip geçti ruhunu. Bir an önce işini bitirip ormandan uzaklaşmak istedi. İlk gözüne kestirdiği ağacın gövdesine baltayı indirdi. O sırada sırtından bacaklarına doğru süzülmeye başlayan bir ılıklık hissetti. 


“Ne yaptım ben?” diye dizlerinin üzerine çökerken geyiğin sesi duyuldu: 


-Önce hasta ağaçlar kesilir, daha kanatlanmamış olanlar değil...


Handan Kılıç 


14/07/2020

00:30


8 yorum:

Bırak Dağınık Kalsın sitesinde Çam Ağacının Gölgesinde vardı

  *Çam Ağanının Gölgesinde, Handan Kılıç’ın 2022 yılında çıkan romanı. Yazarın bu ilk roman fakat daha önce yayınlamış öyküleri var. Bir ilk...