BİR FESLEĞEN HİKAYESİ





15 Mayıs 2020 Cuma 


Merhaba Sevgili Günlük, 


On beş gündür evden çıkmamış 7 günde 75 film izlemiş, @ucansupurgee film festivalinin sarhoşluğunda uyandığım günde, 62 gündür dışarı çıkmamış oğluma eşlik edeyim, sokağa çıkma yasağı öncesi biraz parkta yürüyeyim istedim ama daha on metre yürümeden yanıma gelen güvenlik görevlisi "15-20 yaş aralığında değilsiniz, size yasak" diyerek çıkardı parktan. 


AVM'lere acil işim olmadan gitmem, eee ne kaldı gidilecek Ankara'da, ne yapsam diye düşünürken çiçekçiye gidip toprak alayım, madem ev insanı olduk çiçek yetiştireyim, minik kaktüslere de saksı alayım dedim. Çiçekçide saksı yoktu, toprak vardı. Markette saksı vardı, tabağı yoktu, züccaciyede saksı ve tabak vardı, toprak yoktu derken elimde kolonya yüzümde n95 maske tepemde kırk derece gibi hissettiğim güneş virüs gibi ordan oraya gezdim. Tabi bu arada kalabalıktan uzak duracağım diye fiziken olmasa da zihnen yoruldum:) 




Altın oranı buldum diye sevinip saksı, tabağı, toprağı denkleştirmişken gözüme fesleğen çarptı, hemen dokunmak istedim ama saksıların yanına dokunmayın yazan çiçekçi güneş gözlüğü ve maskeme rağmen arzumu sezip dokunmayın diye atıldı :) 


"Peki, ver bir tane eve götüreyim" dedim. Sararken "Evde de dokunmayın bakın, sulayın, kokusunu duyun, yemeğe katın ama dokunmayın dedi:) 


Hepsine "Eyvallah!" deyip para üstlerini kolonyalarak eve doğru yürüdüm. Dışarı çıkmanın sevinciyle dondurma yiyen çocuklar sokaklardaydı. Baharı görmeden yaza geçmiştik, o serinliği canım çekti hem de sevdiğim bir pastane önünde idim ama "Yok dedim, #covid19 var, açık gıda yiyemeyiz, vazgeç bu sevdadan" 


İçimdeki çocuk bundan hoşlanmadı dudaklarını devirdi hemen. Tamam canım, yok öyle hemen enseyi karatmak, bir çaresine bakacağım, bir direniştir yaşamak dedim:) 


Bu gün yakında semt pazarı vardı ortalık çok kalabalıktı hem de sokağa çıkma yasağı öncesi kıtlık psikolojisine giren insanımız pazar ve marketlerde virüs bitmişcesine çenesine indirdiği sıradan maske ile  yine covid19 a meydan okuyordu. Pazarın önünden hızla ve araba ile geçtiğim halde tedirgin oldum. 


İlla canına zarar gelmeden anlamıyordu insanoğlu. Hatalığı geçiren ya da çok yakınlarının solunum cihazına bağlı, uyutulduğu günlerde iyi haber için beklemeyen kimse önemsemiyordu. Dünyanın her yerindeki ölümler birer istatistik olarak bir kulağından girip diğerinden çıkıyordu. Bize bir şey olmaz mantığı dünyanın her yerinde salgındı ama pandemi bir şey yapa yapa dolanıyordu sokaklarda. 


Köşede tek başına durmuş kendi aracında meyve satan birini gördüm. Sevdiğim karadut, çilek, kayısı çağırınca beni "Artık yeter bir şeye bari kavuşalım değil mi" diyerek aldım. İçimde zıplayan çocuğa "Daha dur, daha dur, Hak yazarsa olurrr" deyip göz kırptım. 


Hava güzeldi, park güzeldi, Ankara’da gezmek için mevsim güzeldi ama dokunmadan yürüdüğüm bir hayat güzel değildi. Birden kafamın içinde çalan şarkı değişti:) 


“Hakkım yok seni sevmeye

Çıktın karşıma ne diye

Sen başkasının malısın

Kalbim bunu nereden anlasın

Unutmam lazım çünkü sen

Arkadaşımın aşkısın”


"Yalnız başkasının malı falan ağır ifadeler şair bey, ayıp olmuyor mu?"  desem de şarkı sözlerinin ana fikrine benzeyen hayatımıza kederle baktım. Bahar bizim değildi, birden dalıp hayatımıza giren maskeli yaz tanıdık değil. Parklar, ağaçlar, çiçekler orada ama uzak, görüyoruz ama dokunamıyoruz. Koşa koşa eve dönüyor, suya sabuna, parmak izimizi silen kolonyaya kavuşunca mutlu oluyoruz. Dokunamadığımız fesleğenlere bakıyor, kokusunu içimize çekip eski günlerin hayalini kuruyoruz. Bir daha gelmeyeceğini bilsek de... 


Ha, bu arada ekmek yoktu bu gün pasta yaptım, o istedi, ben değil, içimdeki çocuktan başka kimseye sarılamazken isteklerini gözardı edemezdim. 


Hem o kadar kırmızı meyveyi tazecik bulmuşken günün mandalası bu olsun dedim:) Ev halkı dişe gelir bu mandalayı sevdi:) Ama en çok içimdeki çocuk sevindi. Sonra durdu, demini almış çayın yanında bana insanın hallerini anlattı. Masum değiliz hiçbirimiz diye tekrarladı... 


#evdehayatvar 

#hayatyaziyor 

#bizoynuyoruz 

#eskisikadaryakınolamayız 

#arkadasiminaskisin 

#koronagünlükleri 









2 yorum:

  1. Çok ferah güzel bir yazı, fesleğenin adının geçtiği her yazı beni rahatlatır. Ama neden dokunmuyoruz ki fesleğene, evde bari dokunulur. Ra

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çiçeğin gelişimine zarar veriyor ömrünü yiyormuş RA

      Sil

Bırak Dağınık Kalsın sitesinde Çam Ağacının Gölgesinde vardı

  *Çam Ağanının Gölgesinde, Handan Kılıç’ın 2022 yılında çıkan romanı. Yazarın bu ilk roman fakat daha önce yayınlamış öyküleri var. Bir ilk...