SAATLER VE GEYİKLER- LALE MÜLDÜR


"Bazen ama bir insanla bir şey olur" der şair. Ne sır dolu bir mısradır. "BİR ŞEY" Her şey olabilir bu ya da hiç bir şey...Yoo, hiç bir şey olan biri ile hiç bir şey olmaz ki! Bir şey olsa kalbin ritmi değişir. Öfkelenirsin mesela, kızar bağırırsın olan şeye. Duvarları yumruklarsın...Yine de geçmez. Olan olmuştur çünkü. 

Olanda hayır vardır.  

Olmuşla ölmüşe de çare yoktur. Olan en azından var olmuştur. Ortaya çıkmıştır. Bu bile cesaret gerektirir ya! Perde ardından izlemek, göz ucuyla hep takipte olduğu halde hiç ilgilenmiyormuş gibi yapmak vardır bir de... Olanı anlamlandıramayanın işidir bu. 

Yazık! Anlamdıramadığın  senin olmaz, isim koyamadığın her şey boşlukta kalır. Askıda geçersiz bir yaşam... Askıda ekmeğe benzemez. Bekle dur. Bir halt olmaz. 

"Ağlama yüreğim yar gelmez/ Gelse de artık fark etmez/Ha döndü dönecek ömür bitiyor/Kış ortasında bahar gelmez/ Ah kaçıncı darbe bu/ Ah bu kaçıncı perde/ Anlamıyor yüreğim gel kendin söyle"  

"Kısa süren bir şey" Uzun süren ne var ki bu hayatta? Ömür bile bitiyor işte. Başlayan her şey bitmeye mahkum. Ne yapalım, doğan büyüyor, yaşayan geçip gidiyor alemden. Kısacık her şey. O şey de, ne, iki insan arasında olan işte... Ama şair nasıl devam ediyor:

"İki geyiğin sıçrayıp havada öpüşmesi gibi" 

Gözümde canlandı diyecekken devam ettim, 
"Gözümde canlanır, koskoca mazi
 Sevdiğim nerede? ben neredeyim?
Suçumuz neydi ki, ayrıldık böyleKaybolmuş benliğim, bak ne haldeyim

Gözümde canlanan Noel kartpostallarındaki o geyiklerden başkası değil. Geyikler havada nasıl öpüşüyor ki? Yer çekimi ? Gök çekimi, göz çekimi yener mi her şeyi? Öpüşürken havada değilsen zaten... Geyikler ... Boynuzları birbirine dolanınca ölen geyikler... Ah Lale, Lalem... Ne güzel anlatmışsın:

"Ormanda bir kuş hızla dönüyordu
Aşık olduğumuz zaman
Yürek denen ormanda
Ya da orman boşluğunda
Bir kuş anormal bir hızla döner
Ve kaçmamız gerektiğini söyler bize
Çünkü her şey çok fazladır
Kendi etrafında nefes kesici bir biçimde 
Dönen bir kuş kendini ve etrafındakileri yaralar;
Tehlikedir onun adı
Bunun için aşkı hiç kimse
İnsanın kendi arkadaşları bile istemez"

"Bazı insanlarla yıllarca görüşsen de bir şey olmaz

Acı gerçeğin yüzüne tokat gibi indiği bu cümlede saklanan acıyı kim tarif edebilir? 
Herkes en az bir kere yaşar bu acıyı, bazıları çok kere bilir. Geri kalanları sütten ağzı yanınca yoğurdu üfleyerek yediğinden kurtarır paçayı.

Acının nedeni tam da bu cümlede işte: Senin ilk mısrayı yaşadığını sandığın, iki geyiğin havada sıçrayıp öpüştüğü o muhteşem anın içinde olduğunu zannettiğin zamanlarda karşındakinin "Yıllarca görüşsen de bir şey olmaz" modunda kıpırtısız duruşu ile karşılaşmak... 

Ve yere çakılış... İstiklal Marşı... Kapanış

Handan Kılıç
30 Mart 2020
Ankara   



16 yorum:

  1. İyi şiirler işte böyle iyi yazdırır insana.

    Ah o hergeleler!
    :)

    YanıtlaSil
  2. "Yüreğin hafızası vardır" demiş biri. Bitiyor ama unutulmuyor sevgili Hayat. Önemli olan buruk da olsa güzel hatırlamak / hatırlanmaktır.
    Şunu da ekleyeyim; Oruç Aruoba mealen der ki "bir insanla bir şeyi iyi yapabilirsin,her şeyi iyi yapman mümkün değil." Sanırım bizdeki
    en büyük handikap ortak bir nokta bulunca, kesişimi elimizden geldiğinde çoğaltmak. Oysa olmuyor işte, zorla güzellik olmuyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel yorumun için teşekkür ederim kahve telvesi😘 olmuyorsa napalım olanda hayır vardır 👍🙏

      Sil
  3. bende blog dünyasında yeniyim beklerim :) teşekkürler

    YanıtlaSil
  4. Güldür güldür Lale Müldür. Hastasıyız efenim.

    YanıtlaSil
  5. Selamlar sizleri takipteyim sizde son yazıma yorum yapıp takip ederseniz çok ama çok mutlu olurum :)

    YanıtlaSil
  6. Yaşamak ile yaşadığının farkında olmak arasındaki farkı ne güzel anlatmışsınız. Ertelemek, insanın korkaklığını örten, karanlık bir perde. Cesaretini korkuya tutsak verenler pişmanlık desenli kilimler dokur kendi karanlık mahzeninde..

    çok beklemiştin umutsuz ve yorgundun
    bakışların, gölgelerin izini silen bir el gibiydi
    yazma bilmem demiştin,
    çünkü söz, kağıda değil yüreğe düşer..

    çünkü ruhun sevdiği şey sonsuzdur...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Farkındalığınızı bu kadar incelikli anlatmanız şairliğinizden kaynaklı sanırım
      Çok teşekkür ederim ☺️ katkınız yorumlarınız için

      Sil
  7. G.Editör İdil Dammer
    Sevgili Handan ,
    Bilinç akışı tekniği ile yazılmış yazıları ben çok severim hatta en sevdiklerim arasındadırlar. Bilinç akışı tekniği ile yazışmış harika bir Metin okudum. Kelimelerinin zihninde dolaşmasını seyrettim. Askıda kalmış hayat betimlemeni çok başarılı buldum. Bir ara Lale isminde bir karakter geçti bu kim ? Son derece üstü kapalı bir yazı olmasına rağmen geyiklerin öpüşme anını anlattığın paragrafı alttaki son ve esas meselemiz olan aşk acısı konusuna bağlanmanı çok başarılı buldum. Böylece aslında sanki aklıma gelen her şeyi dökmüş gibi değil, tüm bu yazılanın tek bir noktaya bağlandığını görmemizi sağlıyorsun. Sana önerim böylesine kuvvetli bir bilinçakışı tekniğine sahipsin bunu öyküleştimeyi dene. Bir karakter yarat ve olay örgüsü biz bu olayı karakterinin bilinç akışı şeklinde okuyup öğrenelim. Belki de okumuşsundur Virginia Woolf’un Mrs. Dalloway‘I bu akıma en iyi örnek kitaptır. Bu akımın diğer öncülerinin de kitaplarını okumanı tavsiye ederim . Ben metnini çok sevdim ve okurken büyük keyif aldım.
    Eline sağlık.

    YanıtlaSil
  8. Merhaba İdil hanım detaylı değerlendirmenize teşekkür ederim övgü dolu tespitleriniz heyecanlandırdı aldım kabul ettim
    başka kitaplarını okusam da bahsettiğiniz kitabı okumadım
    Bu yazı Yeşim hocanın bir şiirden dört mısra alıp beşer dakika yazdırdığı alıştırma ile zoomlarda yazdırdığından esinlenerek yazıldı
    Lale müldür bu yazı içinde ilham aldığım başlığa da taşıdığım saatler ve geyikler şiirinin şairi
    Çok bilinen bir şiir olduğu için soyadı yerine çok da sevdiğim için lalem diye bahsettim
    Bir gün bir karakter olur mu bilmem umarım gelişir ☺️

    YanıtlaSil
  9. Çok zekice :) ben de Lale Müldür hiç okumadım bir okuyayım harika bir fikir verdin bana. Sevgiyle İdil dammer

    YanıtlaSil
  10. Gamze Erhan dan

    Yazık! Anlamdıramadığın senin olmaz, isim koyamadığın her şey boşlukta kalır. Askıda geçersiz bir yaşam… Askıda ekmeğe benzemez. Bekle dur. Bir halt olmaz... Süperdi Handan. Şiiri okumadım, ama yazını okuyunca çok merak ettim. Bilinç akışı son paragrafta sonlanmış ve yazıyı daha anlaşılır kılmış. Ben editör değilim ama okuyucu olarak beğendim, dediğim gibi ikinci okuyuşta süprizler çıkıyor yazında.

    YanıtlaSil

Hayattaki yerini arayıp bulamayanlara samimi bir yol arkadaşı: Çam Ağacının Gölgesinde

  Elif Arslan  Ah şu merak yok mu şu merak? Sayfaları arka arkaya çevirip başladığımız kitabı bir çırpıda bitirmemizi sağlar. İşte böyle b...