Bilmiyorum seninle sonumuz ne olacak?

“Bilmiyorum seninle sonumuz ne olacak, belki bu aşk ölümsüz belki yarım kalacak” diye şarkıya eşlik ederken yine seslendin bana.

Değirmen taşı edasıyla yavaşsın ama öğütüyorsun pastayı, böreği. Gelenler yeşillik olmasın sade. O vakit bir naz bin niyaz. Günlerce bekletiyorsun değil mi?

Hele bu ara hep bir isyan! Ne vereceğim sana, şaşırdım vallahi.

Çok yüz verince böyle olur. Kimi başına taç edersen ondan görürsün eziyeti.

İlk zamanlar neler çektirmişsin anneme, bir yumurtayı alman saatlerce sürermiş. Sonunda onun istediği gibi ne verirse alacak şekilde hizaya gelmişsin ama bu sefer büyüdün diye en çok kızan yine o olsa da olan bana olmuş.

Seni kestirip atmayı çok düşündüm ama kıyamadım. Hem sonra bir parça bile kalsan büyüdüğünü söylediler. Üretkensin maşallah. Öyleyse uğraşmaya değmez dedim. Komşular da üşüşür başına, kan parası ister. Sonra uğraş dur, isyan bastırmaya dediklerinde tamamen vazgeçtim. Bana senin başkaldırıların yetiyor.

Allak bullak hayatım belki yirmi gündür. Gel seninle bir anlaşma yapalım sen beni üzme, isyana son ver, ben de seni üzmek zorunda kalmayayım. Aman bu lafları da çok duyduk değil mi? Üzmem, kıymetlimsin diyenler üzmedi en çok beni, seni.

Ama neyse boş verelim, önümüzdeki maçlara bakalım. Gel seninle anlaşalım. İstediklerini vereceğim ama sen de şartlarıma uyacaksın. Öncelikle bekleme yapmayacaksın. Girişleri, çıkışları düzenleyeceksin. Geleni denetle. İstemiyorsan hiç sokma, daha o anda iade et. Hadi katakulliye geldin kapıyı açtın. Çıkışı da bırak, sal gitsin yahu! Sen ne uğraşıyorsun. Başkasının işini yapma, bırak öbürleri de çalışsın hem sana da yazık. Ve inan bana da yazık.

 Suçum ne benim, neden yapıyorsun bana bunu? Hangi dediğine karşı geldim, ne istedin de vermedim? Ömrüm senin emrinde geçti. Krallık senin, söz senin, daha ne istersin?

Hadi gel, el sıkışalım, barışalım. İnan bugüne kadar ne hata yaptıysam bir daha yapmayacağım.

#handankılıc

9.12.2021 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Hayattaki yerini arayıp bulamayanlara samimi bir yol arkadaşı: Çam Ağacının Gölgesinde

  Elif Arslan  Ah şu merak yok mu şu merak? Sayfaları arka arkaya çevirip başladığımız kitabı bir çırpıda bitirmemizi sağlar. İşte böyle b...