Kıvırcık mı? Düz mü?

 

Saçlar insanın en doğal süsüdür. Yüzün güzelliğini çerçeveler. Onu canlandırır, ortaya çıkarır, kusurları gizler, hareket verir ya da söndürür. 


Saç tipleri de insanlar gibi çeşit çeşittir ve yine herkesin kendinde olmayanı istemesi kuralı burada da geçerlidir; kıvırcık saçlılar düzleri, düzler kıvırcıkları beğenir. 


Kendi saç tipi ile barışık olup doğal haliyle kullananlar bile “Acaba diğeri nasıl olurdu?” merakına yenilir ve çeşitli yollarla saçının modelini, rengini şeklini değiştirir. 


Mesela kıvırcıklar düz saç rahatlığına özenir en çok. Bir zamanlar şampuan reklamlarının sloganı olan “yıka ve çık” sanki düz saçlar için söylenmiştir. Oysa kıvırcıkların yıkadıktan sonra evden çıkma aşamasına gelene kadar saçlarını zapturapt altına almak için çeşitli yağlardan, köpüklerden, bukle belirginleştiricilerden, elektriklenmeyi önleyen saç kremlerinden geçerek bir dizi seremoniyi tamamlamaları gerekir.  


Yine de hangi tarafa kabaracağı belli olmaz kıvırcık saçların.


Hele de ıslak bir şekilde yatarsa sabah hepsi ayrı bir yöne savrulmuş buklelerle karşılaşır. Yastıkla başın arasında sıkıştığından ne istenen ne de istediği gibi olabilen saç bölgeleri ile kıvırcıklar için tam bir kaostur sabahlar.


Çeşitli tokalar, bandanalar yardıma koşabilir böyle vakitlerde. İşiniz acele değilse en iyisi baştan yıkamak ve kururken köpük, jöle, briyantin, bukle bakım yağı ve sair sürerek tekrar şekil vermekten geçer. 


Çünkü yıkmadan, yıkamadan yenisi yapılamaz. O kaostan dönüş kolay değildir.


Saçları dümdüz hele de iyice kalın telliler ise her daim fönlü halleriyle sadece yıkayıp kuruttuklarında bile bakımlı görünürler. 


En iyileri pırasa gibi diye nitelendirilen dümdüz olanlarıdır ama genelde onlar da dalgalı saçlara özenirler ve bunun görüntülerine yansıtacak şekilde yollarını ararlar ama alışmadık saçta bukle durmaz ve saatlerce uğraşsalar da kısa bir süre sonra saç kendini özgürleştirir, dümdüz haliyle devam eder güne, geceye.


Kıvırcıklar için de tersi söz konusudur onlar da her zaman düz fönlü, daha uzun boylu, daha zayıf gösteren bir saçı tercih etmek isterler ama havadaki nem, boyundaki ter dahi saçın tekrar kendi haline dönmesine sebep olur. 


Bu satırları yazarken saçları kıvırcık olanların daha düz insanlar olduğunu fark ettim ve dümdüz saçlıların hayata bakışlarının, insanlarla ilişkilerininse daha esnek olduğunu düşünmeye başladım.


Yani çevremi gözlemlediğimde saç formuyla yaşama bakış tarzının ters orantılı olduğunu düşünüyorum.


Bu tarz çıkarımlar yaptığımda çevremdeki üç örnekten hareketle genellemelere varmamı, bilimsellikten uzak olması sebebiyle eleştiren oğlum üzerinden de olaya bakarsam ne düz ne de tam kıvırcık olan saçlarıyla arafta bir esnekliğe sahip olduğunu söyleyebilirim:)) 


Ne düz saçlılar kadar kıvırır, ne de kıvırcıklar kadar düz ifade eder kendini :)  (Yine denek oldum oğlum bana:) Ne yapayım sen bir tanesin 😘)


Peki sizce nasıl, saçla karakter arasında böyle bir ters orantı olabilir mi ? 🧐☺️🙃 


19 Ağustos 2021


#handankılıc

2 yorum:

  1. Hiç unutmam. Saçlarım benim bonus gibidir doğal halinde. Küçükken annem saçımı tararken aynı saçların gibi inatçısın, zordu demişti bana:D Denk mi geldi, gerçekten öyle midir bilemicem ama :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. demek kıvırcıklık oranına göre inat derecesi artıyor:)) inat hayata karşı direnirken lazım kıvırcık saçlarımız güç versin diyelim. Bonus da güzel oluyor

      Sil

Hayattaki yerini arayıp bulamayanlara samimi bir yol arkadaşı: Çam Ağacının Gölgesinde

  Elif Arslan  Ah şu merak yok mu şu merak? Sayfaları arka arkaya çevirip başladığımız kitabı bir çırpıda bitirmemizi sağlar. İşte böyle b...