SİNEMA GÜNLÜĞÜ 212. FİLM
-Spoiler içerir -
Biraz blogla ilgilenmek isteyince taslaklara baktım ve bir sürü film için başlık açıp notlar aldığımı gördüm. Öyleyse bunları paylaşayım dedim. Misal aşağıdaki yazıyı 17/12/2019 tarihinde yazmışım. O vakitten bu zamana öyle çok şey değişti ki! Misal korona gelip dünyanın her yerinde ilk gündem maddesi olmaya başladı. Yüzümüzün güldüğü ya da somurttuğumuz belli değil artık. Her daim maskeli geziyoruz. "Tak etti canıma şu maskeli balo ve onun sahte yüzleri" diye şarkı söylerken maskeye mahkum olduk.
Biraz blogla ilgilenmek isteyince taslaklara baktım ve bir sürü film için başlık açıp notlar aldığımı gördüm. Öyleyse bunları paylaşayım dedim. Misal aşağıdaki yazıyı 17/12/2019 tarihinde yazmışım. O vakitten bu zamana öyle çok şey değişti ki! Misal korona gelip dünyanın her yerinde ilk gündem maddesi olmaya başladı. Yüzümüzün güldüğü ya da somurttuğumuz belli değil artık. Her daim maskeli geziyoruz. "Tak etti canıma şu maskeli balo ve onun sahte yüzleri" diye şarkı söylerken maskeye mahkum olduk.
Neyse, sizi o vakitler sebebini hatırlamadığım bir neşe ile yazdığım notlarla baş başa bırakırken izlemeyen varsa filmi hala tavsiye edebilirim:
Güzel bir filmi izledim, hem de ikinci kez. Bunu çok yapmam. Çünkü izlenecek o kadar çok film var ki, bildiğim bir hikayeye yeniden zaman ayırmak mantıksız gelir.
Ama işte her şey mantıkla açıklanmıyor ki:)) Bazen onu ilk izlediğinizdeki duyguyu tekrar yaşamak istediğinizde sevdiğiniz filme dönerseniz.
Kokular, sesler, görüntüler bizi hafızamızın dehlizlerinde dolaştırır. Olmak istediğimiz yere götürür, bir süre orada bırakır.
Şarkıların da işlevi bu değil midir? Hayal dünyasında dolaştırmak:))
Bu gezintinin bedeli kimi zaman hüzün, sevinç, mutluluktur. Kimi zaman da gözyaşı. Sonrasında "Çoktan unuturdum ben seni çoktan, ah bu şarkıların gözü kör olsun" diye mırıldanırken bulur insan kendini ama gerçeklerin bu kadar acıtıcı olduğu dünyada hayale sığınmak akıl sağlığını korumak için gereklidir bazen.
Ve kelimeler... Kuşlara benzer kelimeler, odana dolarlar bir akşam. Nereden gelirler bilinmez. Kâh çığlık çığlığadırlar, kâh sesleri işitilmez. Çiçeğe benzer kelimeler, turuncu, erguvan, beyaz. Bir rüzgâr sürükler hepsini. Bulutlara güven olmaz.
(Cemil Meriç)
Hayat cepte değil kenarında köşesinde Alaaddinin şişesinde Beklemez beklemez Değiştirir değişir Ne kışın güneşinde Ne yazın ateşinde Takılıpta teklemez Bir tane daha yok şu andan her an yeganedir tektir Tut yakala saçlarından Kaçırma vakit nakittir Dört nala dolu dizgin atlar Kimi çağdan çağa atlar Ne kadar anlamlı yaşarsan Kendini sonsuza katlar Hayatı biblo gibi vitrinde saklayamazsın Kırarsan omurgasını Çakıl taşı gibi toplayamazsın Durulur mu önünde Duramaz durduramazsın Bir kez kaybedersen Bir hayat daha olduramazsın Bir tane daha yok şu andan her an yeganedir tektir Tut yakala saçlarından Kaçırma vakit nakittir Dört nala dolu dizgin atlar Kimi çağdan çağa atlar Ne kadar anlamlı yaşarsan Kendini sonsuza katlar
Sertap Erenler in bu şarkısını hiç dinlememişim. Güzelmiş . Filmi de ilk fırsatta izlerim
YanıtlaSilGüzel şarkı Kadriyeciğim film de öyle hayat beklemiyor sağlığın gençliğin zamanın kıymetini bilmeli
Sil